Doğu Kudüs’ten Filistinli Gazeteci Huda Fadıl NAİM, Gazze’de yaşananları haber yaptı…
* Doğu Kudüs’ten Filistinli Gazeteci Huda Fadıl NAİM, hafta içinde Gazze’de yaşanları TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency okuyucuları için haber yaptı…
* İşte detayı!…
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
Filistinli Gazeteci Huda Fadıl NAİM
DOĞU KUDÜS, 19 ARALIK 2025
*** Ateşkese rağmen Gazze Şeridi’nde İsrail askerlerinin açtığı ateşte 3’ü çocuk 4 Filistinli yaralandı.
Sağlık kaynaklarından alınan bilgilere göre, İsrail askerleri, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Gazze kenti ile güneyindeki Han Yunus kentinde sivillere ateş açtı.
Gazze kentinin doğusundaki Derac Mahallesi’nde açılan ateşte 14 yaşındaki bir çocuk yaralandı.
Han Yunus kentinin Kayzan Ebu Reşvan ve Batn es-Semin bölgelerinde açılan ateşte 2 çocuk yaralanırken, kentin doğusunda bulunan Beni Suheyla beldesinde de Filistinli bir genç İsrail askerlerinin kurşunuyla yaralandı.
Filistin resim haber ajansı WAFA, İsrail askerlerinin Han Yunus’ta Filistinli bir gruba açtığı ateşte 1 kişinin hayatını kaybettiğini duyurmuştu.
***Ebu Şebab öldü: Katil İsrail’in yeni ‘piyonu’ kim?
Gazze’de İsrail’in Hamas’a karşı “yerel vekil güç” üretme stratejisi, Yasir Ebu Şebab’ın öldürülmesiyle çökerken, sahada yeni isimler öne çıkmaya başladı. Soykırımcı İsrail medyasına konuşan silahlı grup liderlerinin itirafları, Tel Aviv’in Gazze’yi içeriden kontrol etme arayışının sürdüğünü gösteriyor.

Gazze’de aylardır süren saldırılar, on binlerce sivilin hayatını kaybettiği, şehirlerin büyük ölçüde yok edildiği bir tabloyu ortaya çıkardı. Soykırımcı İsrail yönetimi, askeri gücün tek başına Gazze’yi kontrol etmeye yetmediğini her geçen gün daha net biçimde gördü. Bu nedenle Tel Aviv, sahada farklı bir stratejiye yöneldi. Bu stratejide ana amaç Hamas’a alternatif olacak, yerel ve silahlı “vekil güçler” üretmek.
Bu stratejinin en görünür denemelerinden biri, İsrail’le dolaylı ilişkilendirilen “Popüler Güçler” yapısı ve bu yapının öne çıkan ismi Yasir Ebu Şebab oldu. Ancak Ebu Şebab’ın öldürülmesi, bu modelin ne kadar kırılgan olduğunu kısa sürede ortaya koydu. İsrail açısından bu gelişme, yalnızca bir saha aktörünün kaybı anlamaına gelmiyordu, Gazze’yi içeriden kontrol etme planının bir kez daha çöktüğünün ilanıydı.

Ebu Şebab’ın ardından İsrail’in Gazze’de tamamen boşlukta kaldığı düşünülürken, sahadan gelen yeni bilgiler bu arayışın sona ermediğini gösterdi. Aksine, Tel Aviv aynı modeli farklı isimler üzerinden yeniden denemeye başladı.
Ebu Şebab’dan sonra sahneye çıkan yeni isimler
Geçtiğimiz günlerde İsrail medyasında yayımlanan bir röportaj, bu yeni dönemin en çarpıcı göstergelerinden biri oldu. Han Yunus’ta faaliyet gösteren silahlı bir grubun lideri Şevki Ebu Nasira, Hamas’la çatıştığını ve İsrail’le kurduğu ilişkiyi açıkça itiraf etti.
“İsrailliler bize silah veriyor” sözleri, İsrail’in Gazze’de yerel vekil güç arayışını artık gizleme ihtiyacı dahi duymadığını ortaya koydu.
Ebu Nasira’nın açıklamaları, Ebu Şebab sonrası dönemde Tel Aviv’in aynı stratejiyi farklı figürler üzerinden sürdürmeye çalıştığını gösteriyor. İsrail açısından bu tür isimler, Hamas’a karşı içeriden bir denge oluşturma, Gazze toplumunu parçalama ve doğrudan işgalin maliyetinden kaçınma amacı taşıyor.
Ancak sahadaki gerçeklik, bu planların neden sürekli başarısızlığa uğradığını da gözler önüne seriyor.
Gazze’de İsrail’le ilişkilendirilen her yapı, kısa sürede toplumsal meşruiyetini yitiriyor ve güvenlik açısından hedef hâline geliyor. Ebu Şebab’ın yaşadığı akıbet, bu döngünün en somut örneklerinden biri olarak hafızalarda yerini koruyor.
İsrail bu modelden ne bekliyordu, ne kaybetti?
İsrail’in Gazze’de “yerel piyon” üretme stratejisi, askeri olduğu kadar siyasi bir hedefe de dayanıyor. Tel Aviv, Hamas’ı yalnızca silahla değil, içeriden zayıflatarak etkisizleştirmeyi ve Gazze’de kendisine bağımlı bir düzen kurmayı amaçlıyor. Bu düzen, hem uluslararası baskıyı azaltacak hem de Gazze’yi kalıcı bir işgal yükünden kurtaracaktı.
Ancak Ebu Şebab’ın öldürülmesi ve Ebu Nasira gibi isimlerin ortaya çıkışı, bu stratejinin temel zaafını gözler önüne seriyor. Gazze’de yaşanan büyük yıkım, sivil kayıplar ve toplu cezalandırma politikaları, İsrail’le ilişkilendirilen her aktörü toplum nezdinde gayrimeşru hâle getiriyor. Bu nedenle İsrail’in desteklediği yapılar, kalıcı bir denge üretmek bir yana, kısa sürede dağılmaya mahkûm oluyor.
İsrail açısından Şebab’ın öldürülmesinin bir anlamı olmadığı biliniyor ancak her isimle birlikte Gazze’yi içeriden yönetme hayalleri de suya düşüyor. Zira her başarısız deneme, Tel Aviv’in stratejik seçeneklerini daha da daraltıyor.
Yeni piyon arayışı neden her seferinde çöküyor?
Gazze sahası, dış müdahalelere karşı son derece kapalı bir toplumsal yapı barındırıyor. Uzun yıllardır süren abluka, saldırılar ve yıkım, toplumda güçlü bir direnç refleksi oluşturmuş durumda. Bu koşullar altında, İsrail’le ilişkilendirilen yerel aktörlerin yaşama şansı son derece sınırlı.
Ebu Şebab örneği gibi, Ebu Nasira’nın da kısa vadede taktik bir araç olarak kullanılması mümkün olsa bile, uzun vadede Gazze’de kalıcı bir güç haline gelmesi zor görünüyor. Bu gerçek, İsrail’in Gazze politikasının yalnızca askeri değil, siyasi ve toplumsal olarak da bir çıkmazda olduğunu gösteriyor.
***Soykırımcı İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısı son 48 saatte iki artarak 70 bin 669’a çıktı.
Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail’in saldırılarında yaşanan can kayıpları ile enkazdan yeni çıkartılan cenazelere ilişkin son verileri paylaştı.
İsrail saldırılarıyla, son 48 saatte enkaz altından çıkarılan 2 Filistinlinin naaşı ile 14 yaralının hastanelere ulaştırıldığı bildirildi.
Ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana düzenlenen saldırılarda ise 395 kişinin öldüğü, 1088 kişinin yaralandığı, enkaz altından da 634 kişinin cesedinin çıkarıldığı kaydedildi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne Ekim 2023’te başladığı saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 70 bin 669, yaralıların sayısının ise 171 bin 165 olduğu belirtildi.
*** Katil İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerini hava ve topçu saldırılarıyla hedef aldı.
Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusu, Gazze kentinin doğu bölgelerini hedef aldığı ayrıca Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus ve Refah kentlerinin kuzey ve doğu bölgelerine saldırılar düzenledi.
Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye Mahallesi topçu atışlarıyla hedef alındı, bölgeden patlama sesleri duyuldu.
İsrail savaş uçakları da Han Yunus ve Refah kentlerini bombaladı, hedef alınan bölgelerden dumanlar yükseldi.
İsrail ordusu ayrıca Gazze ve Refah kentlerindeki bazı bölgelere hedef gözetmeksizin ateş açtı.
Gazze’deki Hükümetin Medya Ofisi verilerine göre, İsrail ordusu Gazze’de yürürlüğe girmesinden bu yana ateşkesi yüzlerce kez ihlal etti, en az 394 Filistinliyi öldürdü, binden fazla kişiyi yaraladı.
İsrail’in 8 Ekim 2023’te başlattığı ve iki yıl süren Gazze Şeridi’ni hedef alan soykırım niteliğindeki saldırıları, çoğu çocuk ve kadın, 70 binden fazla Filistinlinin ölümüne, 171 binden fazlasının da yaralanmasına neden oldu.