enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
11:16 İslam aleminin üç ayları Pazar günü başlıyor…
10:52 Bakan Tunç: ‘Terörsüz Türkiye’ süreci ülkemiz için, milletimizin geleceği için çok önemli bir süreç…
08:59 İHA tehdidi: Türkiye’nin hava savunması hazır mı?
00:47 Mehmet Akif Ersoy soruşturmasındaki soru işaretleri
00:35 Şirketlerden N’Aber!
00:28 Fikret Yüksel Foundation ile Başlayan 27 Yıllık Yolculuk, Fikret Yüksel Eğitim Vakfı ile Türkiye’de Kök Salıyor
00:25 Bakan Tunç: ‘Terörsüz Türkiye’ süreci ülkemiz için, milletimizin geleceği için çok önemli bir süreç…
00:24 AK Parti’nin 60 sayfa ve 15 başlıktan oluşan raporu TBMM Başkanlığı’na teslim edildi…
00:19 Donald Trump 900 milyar dolarlık savunma bütçesini imzaladı
00:17 Almanya’da tüketici güveni sarsıldı
00:13 ASELSAN’dan NATO üyesi ülkeye 410 milyon dolarlık ihracat
00:08 Süre yıl sonu doluyor: Suriye’de Kürtlerle anlaşma olur mu?
00:02 Yunanistan’ı kuranlar, onu kendi çıkarları için kullanmak isteyen İngilizler ve Fransızlardı…
10:22 Dünyada gündemin öne çıkan haberlerinden özetler!….
10:04 Türkiye’de ve Dünyada ‘Ekonomik Görünüm’…
09:16 Gazeteci Aslı SÖZLİR’den ‘Sabah Kahvesi’ Orada N’ler oluyor?
07:09 Dünyanın korkulu rüyası: Gazap ve Hayalet sistemleri
05:01 Trump’ın Ukrayna Barış Planı ve Self-Determinasyon Üzerinde Düşündürdükleri
00:54 (TARİŞ), 2025–2026 üretim sezonu için zeytinyağı alım fiyatlarını açıkladı…
00:51 Doğu Kudüs’ten Filistinli Gazeteci Huda Fadıl NAİM, Gazze’de yaşananları haber yaptı…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Dizayn yetmez!

Dizayn yetmez!
A+
A-

Seçimleri sadece Erdoğan karşıtlığına indirgeyenlere ufak bir uyarı yapalım. Masa dizayn ederek veya masanın taleplerini reddetme eğiliminde olan herkesi hizaya getirerek seçim kazanmak umut edilebilir ama yetmez. Veya sosyal medya mecraları üzerinden algı operasyonlarıyla da seçim kazanmak mümkün değil. Bu tür yaklaşımların neredeyse tamamı bu milletin defalarca yaptığı siyasi değerlendirmeleri göz ardı etme eğilimidir.

Prof. Dr. Hasan Basri Yalçın – PNPForum

Prof. Dr. Hasan B. YALÇIN & İstanbul Ticaret Üniversitesi 

Seçmen kolayca üretilebilen bir şey değildir. Popülist birkaç söylemle heyecan yaratabilirsiniz ama sürdürülebilir olması gerekir. En nihayetinde millet sandık başına gittiğinde bir değerlendirme yapacak. Hem daha önceki alışkanlıklarına uygun olarak daralttığı bir çerçevesi olacak hem de güncel ve gelecekle ilgili sorulara ve sorunlara ürettiği cevaplar. Mesela kimilerinin eli karşı bloğun adayına oy vermeye gitmeyecek. Mesela kimileri bunca zaman zarfında üretilen siyasetleri göz önünde bulunduracak. Kimileri de ülkenin geleceğinde kimi görmek istiyorsa ona oy verecek. İşte burası daha kritik. Özellikle seçim kampanyaları için.

Vatandaş kimin ne olduğunu ve kimliğin kendine uygun olup olmadığını zaten bilir. Ancak kampanya süresince de taahhütlere bakar. Kimin ne vaat ettiğini ve bu vaatlerin gerçekçi olup olmadığını değerlendirir.

Bu anlamda da Erdoğan’ın büyük bir avantaja sahip olduğunu söyleyebiliriz. Yirmi yılı aşkın bir icraat dönemi var. Kim ne derse desin veya kim nasıl bir kampanya yürütürse yürütsün üzerini örtemeyeceğiniz gerçekler vardır. Erdoğan ülke tarihinde icraat anlamında hiçbir örnekle kıyaslanamayacak kadar başarılıdır. Toplumda zaten bu algı büyük oranda yerleşmiş durumda. O nedenle mesela deprem yaralarını kimin sarabileceğine dair bir soru sorulduğunda muhaliflerin bile Erdoğan’ı daha başarılı bulacağını hepimiz biliyoruz.

Ülkenin içinden geçmekte olduğu kritik günleri kiminle atlatabileceğine dair sorular sorarsanız Erdoğan’ın yine büyük bir avantaja sahip olduğunu görebilirsiniz. Erdoğan’a her türlü eleştiriyi yapabilirsiniz ama onun en temel özelliklerinden birinin krizli dönemleri yönetmek olduğunu da teslim etmek zorunda kalırsınız. Cesaret ve kararlılığı sayesinde birçok badirenin atlatılmasında Erdoğan hep başrolde oldu. Bu sayede ülke muazzam bir dönüşüm geçirdi. Seçmen bunu da bilir.

Karşısındaki adayın yani Kılıçdaroğlu’nun ise imajı bu konularda son derece sorunlu. Kılıçdaroğlu her şeyden önce “bir kaybeden” imajına sahip. Çokça seçim kaybettiği için zaten şimdiye kadar yeterince yıprandı. Bunun üzerini örtmek için birçok algı çalışmasına maruz kalacağız ama on seneyi aşkın bir süredir Kılıçdaroğlu’nun üzerine oturmuş bir kimliği öyle kolayca dönüştüremezsiniz. İcraat konusunda da her ne derse desin karşısında icraat kralı varken ikna edici olmayacaktır. Zaten bu nedenle Kılıçdaroğlu’nun bu konulara girmeye pek niyeti yok gibi. Her girmeye çalıştığında da pot kırarak çıkış yapıyor.

Muhalif partileri CHP makinesinin ve medyasının demir yumruğuyla bir araya getirmek yetmiyor. Kılıçdaroğlu’nun seçim kazanması için bir önceki seçimlerde Erdoğan’a oy veren seçmenden oy alması lazım. Özellikle de böylesi bir dönemde, milletin tam da istikrarı ve güveni önceleyeceği bir dönemde Kılıçdaroğlu’nun bunu üretebilecek araçları yok gibi. Yeni desen yeni değil, bir başarı hikâyesi desen o da yok. İşte bu nedenle maalesef Kılıçdaroğlu, seçimi Erdoğan üzerinden yürütmeye çalışacak gibi.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.