enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:56 Vuçiç hakkında suç duyurusu: Saraybosna’da ‘İnsan Safarisi’
00:48 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Nüfus artış hızımız azalıyor
00:40 Özgür Özel ile Ekrem İmamoğlu anlaştı mı?
00:39 Kosova’da siyasi kriz: Hükümet yeniden kurulamadı, erken seçim kapıda
00:32 Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğu, Meclis toplantısına eski ve yeni içme suyu borularını getirdi…
00:26 Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı 2026’da iki kez yapılacak
00:23 AB’den ABD ve Rusya’nın Ukrayna’ya dair gizli barış planına tepki: Avrupa sürece dahil edilmeli
00:16 Cumhurbaşkanı Erdoğan G20 Liderler Zirvesi’ne katılacak
00:14 İstanbul Fatih’te zehirlenme şüphesiyle tedavi gördükleri hastanede hayatını kaybeden Böcek ailesi soruşturma sürüyor…
23:13 AK Parti Grup Başkanı Güler: Cumhur İttifakı ile birlikte İmralı ziyaretine olumlu fikir beyan ediyoruz
12:54 Türk sanat müziğinin usta ismi Muazzez Abacı’nın ardından…
10:51 Yalova’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan Gökçe Barajı’nda su seviyesi yüzde10’a düştü.
00:50 FIFA 2026 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri play-off etabının kura çekimi, bugün gerçekleştirilecek.
00:41 TRT Akademi’den aralık ayına özel spikerlik ve sunuculuk eğitimi
00:33 Tarım Bakanlığı’ndan sokak lezzetlerine sıkı takip
00:32 Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya hesabından paylaşım yaptı…
00:30 İçişleri Bakanı Yerlikaya,”2026’da ikinci şark tebligatı yapılmayacak”
00:28 Saraybosna Safarisi: Zengin yabancılar Bosnalı sivillere nasıl ateş açtı?
00:26 Dışişleri Bakanı Fidan,”Kıbrıs Türk halkının huzur, refah ve kalkınmasına yönelik gayretlerimizi sürdüreceğiz”
00:24 Hızlı Tren (YHT) ve anahat tren biletlerinde öğretmenlere yüzde 50 indirim…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Dış Politikamızda Normalleşme ve Suriye

Dış Politikamızda Normalleşme ve Suriye
21.09.2021
A+
A-

Normalleşmenin zamanlaması kritik önemdedir. Ne getirip ne götüreceğine dair çok boyutlu ‘artı-eksi değerlendirmesi’ yapılır. Hangi parametrelerde ve hangi çıkar karşılığında uzlaştığınız başarınızı belirler. Türkiye son normalleşme hamleleri ile ‘etkili ve esnek bir rasyonel aktör’ olduğunu bir kez daha gösterdi.

Prof. Dr. Burhanettin DURAN & SETA Genel Koordinatörü

CHP, uzun süredir “Şam ile masaya oturalım” görüşünü seslendiriyor. Son bir yıldır Türkiye’nin BAE ve Mısır gibi ülkelerle gerilimli ilişkilerini normalleştirme çabasını örnek vererek kendilerinin “haklı” çıktığı kanaatindeler. Kuşkusuz Suriye iç savaşının nasıl çözüleceği, YPG terör örgütü ve sığınmacılar boyutlarıyla Türkiye’nin geleceğini çok yakından ilgilendiriyor.

Önce Türk dış politikasındaki normalleşmenin mantığına bir bakalım. Dünkü yazımda ifade ettiğim üzere Ortadoğu’daki aktörler arasındaki normalleşme trendi ve Türkiye’nin “yeni sayfa açma” siyaseti, yaşanan küresel ve bölgesel jeopolitik değişimle irtibatlı. Küresel düzlemde, “büyük güç rekabeti” yoğunlaşırken bölgemizde artık blok siyaseti mümkün değil. Her ülkenin diğer müttefikleriyle çelişen ve rakipleriyle örtüşen çıkarları var.

Neden, Ne Zaman ve Nasıl?

Normalleşme “Herkesle iyi geçinelim” gibi bir duygusal zeminde oluşmuyor. Ve tek tarafın isteğiyle gerçekleşmiyor. Malum, devletler yeni jeopolitik denklemlere göre politikalarını gözden geçirirler. Çıkarlarını hesaplar ve gerekli görürlerse bazı tercihlerini değiştirirler. İşte Türkiye dahil bölgesel güçlerin normalleşme arayışı bu temel realiteye dayanıyor.

Normalleşmenin zamanlaması kritik önemdedir. Ne getirip ne götüreceğine dair çok boyutlu “artı-eksi değerlendirmesi” yapılır. Hangi parametrelerde ve hangi çıkar karşılığında uzlaştığınız başarınızı belirler. Türkiye son normalleşme hamleleri ile “etkili ve esnek bir rasyonel aktör” olduğunu bir kez daha gösterdi.

Doğu Akdeniz, Libya ve Suriye sahalarındaki operasyonlarının kazanımlarını tahkim etme amacıyla normalleşmeyi yürütüyor. Yeni bölgesel konjonktür sebebiyle ve diğer aktörler de istediği için normalleşme süreci devam ediyor.

İki Hedefi Gerçekleştirme Zorluğu

Türkiye’nin Suriye’ye mevcut yaklaşımı rejimi yıkmaya yönelik değil. İki temel hedefi var:

  1. Suriyelilerin onurlu şekilde ülkelerine dönebilmesi.
  2. PKK-YPG terör oluşumunun engellenmesi.

Güvenli bölgeler kurmamız da İdlib’deki askeri varlığımız da buna yönelik. 4-5 milyon Suriyeli sığınmacının daha ülkemize gelmesini bu şekilde engelledik. Muhaliflerin kapsayıcı, yeni bir Suriye yönetimine entegre edilmediği durumda bu iki hedefin de karşılanamayacağı açık. Uluslararası Af Örgütü geçtiğimiz günlerde Suriye’ye dönenlerin Suriye istihbaratı eliyle işkenceye ve zorla alıkoymaya maruz kaldığına dair rapor yayımladı. Suriyelilerin işkence ve baskı görecekleri bir yere “davul-zurna ile” gönüllü dönüşü mümkün değil.

Esad yönetiminin Ankara ile masaya oturmak istediği biliniyor. Hatta Rus lider Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ara ara bu teklifi yapıyor. Ancak aynı Esad, Cenevre görüşmelerini kilitliyor ve muhalifleri içine alacak bir geçişi hiç arzu etmiyor. Şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin ile bu ay sonu gerçekleşecek görüşmesi öncesinde İdlib’deki bombardıman ile Türkiye sıkıştırılmak isteniyor. Şam yönetimi ile görüşmek ya da görüşmemek, ideolojinin ya da duygusallığın alanı değil. Bölgesel denklemlerin, çıkar hesaplamasının ve zamanlamanın konusu.

Şam’la Ne Zaman Görüşülebilir?

Türk ve Suriye istihbarat birimlerinin görüştüğü ara ara basına yansıyor. Açık bir diplomasinin başlaması için istihbari görüşmelerde yeterli mesafe alınması gerekiyor. Şam yönetimi, halkını ülkelerine geri almaya razı ve hazır olmalı. Bunu göstermek için de muhaliflerin katıldığı süreçleri önemsemeli. İdlib’deki milyonları Türkiye sınırına itmekten vazgeçmeli. Ankara ile uzlaşan Şam’ın YPG’yi tasfiye edeceği iddia edilebilir. ABD’nin Suriye’den tümüyle çekilmeden bu seçeneğin hayata geçirilebileceğini kabul etsek bile şu soru hâlâ masada: “Şam yönetimi, muhalifler ve sığınmacılar konusunda güvenilebilir mi?”

Kaldı ki, yakın vadede ABD’nin Afganistan çekilmesine benzer şekilde Suriye’den ayrılması zayıf bir ihtimal. Şartlar oluşmadan CHP’nin “parlak” önerisi uygulanırsa, güvenli bölgelerden çekilme ve yenileriyle birlikte sığınmacıların Türkiye’de kalıcı hale gelmesiyle yüzleşiriz.

[TÜHA Haber Ajansı, 21 Eylül 2021]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.