enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:12 Okullarda ara tatil dün başladı…
00:10 Türkiye’de 1 Nisan 2026’dan itibaren 5G teknolojisiyle, köklü değişikliklerin yaratması bekleniyor…
00:10 TBMM Başkanlığına, aralarında Özgür Özel’in de bulunduğu 12 milletvekili hakkında 18 dokunulmazlık dosyası sunuldu.
00:08 Plastik Su Şişesi Araştırmasının Sonuçları Açıklandı
00:06 Milli İstihbarat Akademisi, “Türkiye-Somali İlişkileri: Çok Boyutlu Bir Ortaklık Modeli” başlıklı rapor yayımladı…
00:05 Hollanda Parlamentosu’nun, Türkiye seçimleri için oy kullanan Türklere yasak getirme önerisine tepki…
00:05 Türkiye’de “sığınak” yönetmeliği güncellendi: Tüm yeni binalarda zorunlu olacak
00:04 TÜİK Açıkladı: Sanayii Sektöründe, en çok tüketilen enerji kaynağı elektrik
00:03 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “İklim değişikliğiyle mücadelede, güney ve kuzey arasında bir köprü rolü üstlenmeye hazırız”
00:03 AK Parti’nin iktidara gelişlerinin 23. yıl dönümü dolayısıyla “#SizBunuOkurken” isimli kampanya
00:01 Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’ndan (TOKİ) dar gelirli vatandaşlar için 81 ilde 500 bin sosyal konut inşa edilecek…
00:01 Benzin ve dizel otomobil satışlarında düşüş sürüyor…
01:37 Kar lastiği olmayan araçlar, 15 Kasım’dan itibaren yola devam edemeyecek
01:05 Hız sınırı, 14 bin 590 kilometrelik devlet ve il yolunda çalışmalar tamam…
00:30 Ara tatil için son ders zili bugün çalacak
00:29 İletişim Başkanı Duran’dan CHP Genel Başkanı Özel’in açıklamalarına tepki
00:27 TOKİ’den dolandırıcılık uyarısı: Sahte sitelere itibar etmeyin
00:23 Kış mevsimi sert ve yağışlı geçecek…
00:15 Dünyanın ve Türkiye’nin en prestijli film festivallerinde TRT rüzgarı esecek
00:14 İstanbul Ataşehir’deki kentsel dönüşüm çalışmaları tamamlanan 1442 konut ve 121 iş yeri teslim edilecek…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Deprem ve Büyük Siyaset

Deprem ve Büyük Siyaset
25.02.2023
A+
A-

Türkiye’yi risk ve afetlere hazırlama seferberliğini temel alan bir “büyük siyaset” için partiler ve adaylar politikalarını sunmalı.

  

Prof. Dr. Burhanettin DURAN & SETA Genel Koordinatörü

Asrın felaketinin üzerinden on sekiz gün geçti.

11 ilimizdeki büyük yıkımı toparlamak için yoğun bir çalışma yürütülüyor.

Bir yandan konteyner geçici yerleşim yerleri kurulurken diğer yandan kalıcı konutların inşası -mart ayında başlıyor.

Parti siyaseti ise her geçen gün yeni tartışmalarla sertleşiyor.

“Devlet neredeydi, felaket sensin, istifa et, not ettik” suçlamaları imar, belediyeler ve kentsel dönüşümü kapsayacak şekilde genişliyor.

Siyaset kurumunun 2023 seçimlerini çok kritik görmesi sebebiyle seçim kampanyalarının sert bir kutuplaşma ve suçlamaya sahne olması bekleniyordu.

Depreme verilen ilk siyasi tepkilerin de etkisiyle kampanyaların çok daha sert geçeceği anlaşılıyor.

Seçim dönemi kutuplaşması kaçınılmazdır ancak mevcut gidişatın tehlikesi depremden alınan derslerin çekişme sırasında kaybedilmesi ihtimalidir.

İktidar ve muhalefeti ile tüm siyaset kurumunun temel ödevi hem deprem bölgelerini ayağa kaldırmak hem de ülkemizi bütün boyutlarıyla risk ve afetlere hazırlamaktır.

***

Deprem ve siyaset ilişkisini en erken sorunsallaştıran CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu oldu.

Afetin ikinci gününde Hatay’dan yayımladığı video ile “yaşananlara siyaset üstü bakmayı, iktidarla hizalanmayı reddettiğini” ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile “hiçbir zeminde buluşmayacağını” söyledi.

Sosyal medyadaki öfke ve kutuplaşma dilini benimsedi.

Bu marjinal tavra 6lı masadaki ortakları bile destek vermedi.

Sadece Demirtaş, Kılıçdaroğlu’na “güçlü bir siyasi duruş” övgüsünde bulundu.

Depreme karşı milli dayanışma için bile olsa Erdoğan ile görüşmek “siyaset üstü” bir tavır mı olurdu?

CHP’nin siyasi duruşunu zayıflatır mıydı?

Bu soruların da cevaplarının da artık bir anlamı yok.

21 Şubat’ta tekrar “siyaset üstü” tartışmasını tazeleyen Kılıçdaroğlu, depremin ilk günlerde “partizanca” ele alma eleştirisinden hiç kurtulamayacak.

Tıpkı sosyal medyadaki yıkıcı dezenformasyon kampanyaları gibi.

Zira Kılıçdaroğlu “nasıl olsa iş buraya varacak, önce ben başlatayım” tavrını takınarak mevcut kutuplaşmanın fitilini ateşledi.

***

“Siyaset üstü” tabiri “devlet ve milletin yüksek menfaatleri karşısında parti çıkarlarını öne çıkarmamak” anlamında kullanılır.

Yıpranmış bir tanımlama olsa bile aslında siyaset yapmayı dışlamaz.

Milli güvenlik çıkarlarını gözeterek daha sorumlu bir muhalefet yapmayı öngörür.

Seçim döneminde deprem suçlamaları üzerinden kaybedilmemesi gereken bir gerçeklik var.

O da sık afetlere muhatap olan ve deprem kuşağındaki ülkemizi gelecekteki risk ve afetlere hazırlamak zorundayız.

Bu çok kapsamlı hazırlık için bireyden topluma, devlete ve tüm siyasete uzanan yaygın bir mutabakatı gerektiriyor.

Beton kalitesinin denetiminden zemin etüdüne, kolon kesmeme bilincinden acil kentsel dönüşümlere varan uzun bir liste var önümüzde.

Bunun için seçim döneminde partiler ve adaylar bir yandan rekabet ederken diğer yandan “büyük siyasette” uzlaşmalı.

***

Milletimiz büyük felaket karşısında muazzam bir dayanışma göstererek deprem bölgesindeki insanımızın yardımına koştu.

İşte bu gerçeklik tüm siyaset kurumu için ortak bir zemin oluşturmalı.

Türkiye’yi risk ve afetlere hazırlama seferberliğini temel alan bir “büyük siyaset” için partiler ve adaylar politikalarını sunmalı.

Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin yaşattığı acılar karşısında siyasetin bir görevi daha var.

Kimin iktidarda olduğuna bakılmaksızın uygulanabilecek ve asla ihlal edilemeyecek bir “risk ve afet politikası” mutabakatına varılmalı.

İstanbul başta olmak üzere büyükşehirlerde yaşayan insanlarımızın “deprem korkusu” en sahici beka meselesidir.

Suçlayan değil “bu güzel ülkeyi ben yarınlara taşırım” güvenini verebilen siyasete ihtiyaç var.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.