enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
22:21 Tarihi komisyonun ilk toplantısı sona erdi
22:11 Dışişleri Fidan’ın üniversite diplomasına ilişkin iddiaları yalanladı
22:02 TBMM Başkanı Kurtulmuş: İnanıyorum ki komisyonumuz tarihi misyonu layıkıyla gerçekleştirecek
12:23 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye’yi bölgesinde kutupbaşı yapacağız
08:10 Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi (UTDSBK), 15 – 17 Ekim 2025 tarihlerinde Bosna Hersek’te düzenlenecek
07:42 Rusya-Ukrayna Arasında Barış Neden Sağlanamıyor?
07:39 İslamofobi mi Yoksa İslam Düşmanlığı mı?
07:34 Rusya’da bilime ve akla yatırım
07:32 Mersin’de ünlüleri gençleştiren, şifa ve güzelliğin adresi: Getat uzmanı Dr. Işıl ÖZDEMİR!
07:20 İsrail ve Yunanistan bu gelişmeyi, sadece güvenlik değil, nüfuz mücadelesi açısından da kritik bir eşik olarak okuyor…
07:19 Devlet Bahçeli: Türkiye terör musibetinden kalıcı olarak kurtulacaktır
07:16 WWF’ten plastik kirliliğine karşı güçlü ve hukuken bağlayıcı bir küresel anlaşma çağrısı
07:11 Doğu Türkistan’da neler oluyor? Doğu Türkistan sadece Doğu Türkistanlıların davası değil, Türklerin en büyük davası olması gerekiyor…
06:48 Bakan Uraloğlu: “Taşınabilir Elektronik Cihazlarla İlgili Uluslararası Kurallara Titizlikle Uyulması Gerekiyor”
06:35 Bakan Yerlikaya Suriye İçişleri Bakanı Hattab ile görüştü
23:24 Bakanlıktan, otel yangınıyla ilgili eski İş Başmüfettişi hakkında soruşturma izni
23:14 Milli İstihbarat Akademisi, İsrail ile İran arasındaki savaşı raporlaştırdı
23:06 Cumhurbaşkanı Erdoğan, İngiltere Başbakanı Starmer ile görüştü
07:53 Trump’ın konuşlandırma emrinin ardından… Amerikan nükleer denizaltıları hakkında ne biliyoruz?
07:46 Yorum: Paşinyan’ın son açıklamaları ışığında gerçek Ermenistan ve Anayasa Değişikliği
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Dağlık Karabağ ve Ötesi

Dağlık Karabağ ve Ötesi
30.09.2020
A+
A-

TÜHA HABER / Dağlık Karabağ yaklaşık otuz yıldır Ermeni işgali altında. Uluslararası hukuka tüm yönleriyle aykırı bu işgal konusunda maalesef kimse bunca zamandır kılını bile kıpırdatmadı. Sovyetler Birliği dağılırken bir oldubittiye getirilmişti ve o zamandan bu zamana buzdolabında duruyordu. Batılı ülkeler eski Sovyet coğrafyasında birçok alanda Rusya’yı sıkıştırmasına rağmen bu konuda doğru düzgün bir adım atılmadı.

Doç. Dr. Hasan B. YALÇIN

Dağlık Karabağ yaklaşık otuz yıldır Ermeni işgali altında. Uluslararası hukuka tüm yönleriyle aykırı bu işgal konusunda maalesef kimse bunca zamandır kılını bile kıpırdatmadı. Sovyetler Birliği dağılırken bir oldubittiye getirilmişti ve o zamandan bu zamana buzdolabında duruyordu. Batılı ülkeler eski Sovyet coğrafyasında birçok alanda Rusya’yı sıkıştırmasına rağmen bu konuda doğru düzgün bir adım atılmadı.

Ermenistan bu işgali sürdürdüğü yetmezmiş gibi daha da şımarıkça hareketler içinde. Aslına bakarsanız Ermenistan’ın kendi başına ne bu işgali sürdürebilecek gücü ne de son zamanlarda giriştiği tahriklere cesaret edecek hali var. Artık doksanlı yıllarda değiliz. Ve Azerbaycan kendini ciddi anlamda toparlamış durumda. Ermenistan ise o günden bugüne başta ekonomik ve siyasi krizler olmak üzere bir sürü sorunla boğuşuyor. Yani normal şartlar altında sırf askeri kabiliyet meselesi olsa ve sırf bu iki ülke arasında kalsa bu iş şimdiye çoktan Azerbaycan lehine çözülürdü. Ama maalesef bu kadar basit değil.

Ermenistan’ı kendi başına değerlendiremeyiz. Ermenistan doğrudan doğruya Rusya’nın kontrolündedir. Ve bu tür çatışmalarda bile Rusya’dan izin ve emir almadan tek bir top mermisi gönderemez. Bu nedenle olayı ele alırken geniş bir pencereden bakmakta fayda var.

Yaklaşık bir ay önce de benzer bir taciz gerçekleşmişti. O zaman da benzer gerekçeler aklımıza gelmişti. Şimdi de durum pek farklı değil. Sanırım Rusya yeni bir cephe daha açıyor. Ve sanırım bu cephe de Türkiye ile çok ilgili. Libya’dan Kafkaslar’a kadar uzanan bir mücadele alanı çoktan kuruldu. Bir bölge durulmadan diğer bölge ateşleniyor. Türkiye her seferinde diplomatik ve zaman zaman da askeri yöntemlerle kriz alanlarında sürdürülebilir ara çözümler üretmeye çalışıyor. Buna rağmen Rus tarafı hem aynı noktaları hem de yeni bölgeleri kaşımaktan geri kalmıyor. Şimdi sıra Karabağ’ı kaşımaya gelmiş gibi.

Asıl anlamamız gereken Rusya’nın bunu zorda kaldığı için mi yoksa belli bir plan çerçevesinde mi yaptığıdır. Libya ve İdlib gibi bölgelerde yaşanan sıkışıklara bir çözüm mü arıyor? Yoksa bilerek Türkiye’yi mi kuşatmak istiyor? Böylece Türkiye’nin odağının dağılmasını ve çok fazla cephede birden yorulmasını sağlamak da istiyor olabilir. Eğer kendisi diğer cephelerde zorlandığı için yapıyorsa o zaman pek endişeye mahal yok. Her bir alan şimdiye kadar olduğu gibi teker teker müzakerelerle dondurulabilir. Ama yok eğer bu bir planlı kuşatma eylemiyse o zaman farklı bir cevap vermek gerekir. Çatışmalı bölgelerin hep Türkiye’nin sınırlarında olması Türkiye için Rusya’nın sarf ettiği enerjiden daha fazla enerji sarf edilmesine neden olabilir.

O zaman bu konuyu kapsamlı bir stratejik değerlendirme konusu yapıp her bir bölgede tek tek savunmada kalmaktansa karşı atak yapmak daha güvenli olacaktır. Sanırım Rus diplomasisinin en iyi anladığı dil bu. Sertlikle çok sıkıntıları yok. Kendileri kullanmaktan çekinmedikleri gibi karşı taraf kullanmadan da pek ikna olmuyorlar. O yüzden kaşıyan tarafın hep Rusya olmasını beklememek ve genelde Rusya’nın kaşınmasından hoşlanmayacağı bölgeleri de kaşımak iyi bir çıkış yolu olabilir. Ama tüm bunlara karar vermek için önce Rusya’nın yorgunluktan mı yoksa saldırganlıktan mı bu işleri yaptığını anlamak gerek.

[TÜHA Haber Ajansı, 30 Eylül 2020] 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.