Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, “”Aileyi korumak için daha fazla politikalar geliştirilmeli”…

ANKARA, 24 MAYIS 2025 – Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından düzenlenen “Uluslararası Aile Forumu“nun gala yemeğine katıldı.
Burada konuşan Erdoğan, “Uluslararası Aile Forumu“nda katılımcılarla bir araya gelmekten büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.
Bu anlamlı buluşmaya gösterilen yoğun ilginin son derece umut verici olduğunu kaydeden Erdoğan, “İnanıyorum ki derdimiz de tasamız da ortak. Hepimiz, aileye yönelik tehditlerin fazlasıyla arttığı günümüzde onu korumak arzusundayız.” diye konuştu.
Erdoğan, tam da bu nedenle forumun, bu ortak gayelerini gerçekleştirmek için güçlü bir dayanışmanın ilk adımı olacağına inandığını belirterek, katılımcılara geldikleri için teşekkür etti, yurt dışından gelen misafirlere ise “Türkiye’ye hoş geldiniz, sefalar getirdiniz” dedi.
“Aile toplumun en temel yapıtaşıdır”
Erdoğan, insanın yaşam serüvenin ailede başladığını ifade ederek, “Hayatı ve hayata dair tüm kavramları, değerleri, duyguları ailede öğreniriz. Dolayısıyla aile, toplumun en temel yapıtaşıdır. Aynı zamanda çocukların okulu, hastaların şifahanesi, yaşlıların huzurlu limanı ve tüm mensuplarının en güvenli sığınağıdır. Bu anlamda aile, devletin de en önemli paydaşıdır. Çocuk eğitiminden, yaşlıların bakımına kadar nice sorumluluğu aile üstlenir.” şeklinde konuştu.
Bu görevlerin toplumsal bir soruna dönüşmeden aile içinde yerine getirildiğini kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:
“Çünkü aile birliğinin temelinde kader birliği vardır. Bunun yanında somut olmayan kültürün tüm öğeleri, gelenekler, örf ve adetler, yeni kuşaklara aile yoluyla aktarılır. Böylece medeniyet mirası korunur. Aynı şekilde, çocuklara milli kimliğin kazandırılması da ailede gerçekleşir. Nasıl ki bir çiçeği çoğaltmak için dalı suda köklendiriyorsak, aile de medeniyet mirasının köklendirildiği kadim bir sudur. Aile dimdik ayakta kalır, sağlığını, mukavemetini korursa, toplum da dirayetli olur.”
Erdoğan, bu yüzden toplumların kaderinin, aile kurumunun kaderine bağlı olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Fakat sizler de biliyorsunuz ki aileye yönelik küresel tehditlerin çemberi gittikçe daralıyor. Ailenin geleneksel yapısında çözülmeler meydana geliyor. Toplumlar bir erime potasına atılmaya çalışılıyor. Tüm bu girişimler ahlaki ve manevi değerlerimizi hedef almaktadır. Zira bizi bu olumsuz dış etkilere dirençli kılan milli kimliğimizdir. Bunun ötesinde aile kurumunu ifsat etmek isteyen mekanizmaların, çocuklarımızın zihinlerini fethetme peşinde olduğunun da farkındayız. Bu, bir anlamda kaleyi içten fethetmektir.”