enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
09:17 18 ilde DEAŞ operasyonu: 39 gözaltı
09:00 Yeni haftada hava nasıl olacak?
08:49 İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’den (DMM), günün öne çıkan haberleri…
08:28 Cumhurbaşkanı Erdoğan “kabine” toplantısına başkanlık edecek
08:13 WWF-Türkiye: “Köpek Balığı Yaşayan Deniz Sağlıklı Denizdir!”
07:27 Mesaisine bugün başlayacak Meclis Genel Kurulu’nun gündeminde bu hafta da Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) olacak.
11:18 Devlet Bahçeli: İsrail, saldırılarını coğrafyanın her yerine taşımaktadır
10:32 UHA/  İnternational News Agency’nın derlediği kısa kısa özet haberler!
10:04 Su, Suyun Önemi Türkiye’de Su Politikaları ve Su Sorunu Üzerine Kısa Anımsatmalar…
07:48 Kocaeli Valisi İlhami Aktaş’dan SS. İzmit Sanayi Sitesi’nde sanayi sitesinde inceleme ziyareti
07:46 İsrail-İran saldırılarının boyutu ne ve hangi hedeflere yönelik yapılmıştır?
07:42 İsrail-İran saldırıları askeri perspektiften ne anlama gelir?
07:39 “ABD’de Gazeteci Yaşamı ve Türkiye’ye Haber Aktarımı” söyleşisi Basın Evi’nde gerçekleşti
07:38 İsrail-İran saldırılarının nükleer müzakerelere etkisi ne olur?
07:33 Devlet arşivlerinde adına 1839’dan itibaren rastlanan ve 2016’da İçişleri Bakanlığına bağlanan Jandarma Teşkilatı, 186 yaşında
23:19 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan barış için yoğun diplomasi trafiği
18:46 Kocaeli Kartepe’de Lezzet ve Kültürün Buluşması: Gastronomi Festivali Coşkusu Başladı
08:42 TÜHA/ TÜRKUAZ İnternational News Agency’na düşen İsrail’in İran saldırısı..
20:29 Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail haydutluğuna artık bir dur denmelidir
11:08 CHP İstanbul Milletvekili Nimet Özdemir Çin Seddi’ne Türk Bayrağı Astı
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kim bu kardeşinize saldırıyorsa aslında Türkiye’ye saldırıyor demektir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kim bu kardeşinize saldırıyorsa aslında Türkiye’ye saldırıyor demektir”
07.06.2022
A+
A-

ANKARA – TÜHA HABER / Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyük ve güçlü Türkiye hedeflerinden rahatsız olanların doğrudan kendilerini ve hükümeti hedef almasının gerisinde, Türkiye’nin geldiği seviyeden duyulan hazımsızlığın olduğunu açıkladı.

Erdoğan, şöyle devam etti:

“Akıl ve vicdan sahibi hiç kimsenin inkar edemeyeceği bir gerçektir ki dünyada her kim bu kardeşinize saldırıyorsa aslında Türkiye’ye saldırıyor demektir. Dünyada her kim AK Parti’yi ve Cumhur İttifakı’nı kötülüyorsa aslında Türkiye’yi hedef alıyor demektir. Ülke içindeki aparatların tek yaptıkları, ellerine tutuşturulan senaryolardaki rollerini oynamaktır.

İşte bunun için diyoruz ki, CHP’nin başındaki zat da onun kurduğu masanın çevresinde oturanlar da altına gizlenenler de birer kukladan ibarettir. Ama şunu çok açık net söylüyorum, biz asıl kavgamızı onların ağababalarına karşı veriyoruz. Üstelik bu kavga yeni bir kavga değil, son 2 asırdır milletimizin neredeyse her günü, bu kavganın farklı aktörler ve hadiseler üzerinden cereyan eden tezahürleri ile geçmiştir.”

Selçuklu’dan başlayarak bu toprakları millete çok gören, kendi tarih ve medeniyet tasavvurlarında açılan yaraların intikamı peşinde koşanların, Cumhuriyet döneminde de boş durmadığını dile getiren Erdoğan, batıdan doğuya, kuzeyden güneye ülkenin dört bir yanında halen yaşanan sorunların köküne bakıldığında, hep bu kadim kavganın izlerinin görüleceğini söyledi.

Erdoğan, “Tarih ve medeniyet şuuru olmayanların teslimiyeti çağdaşlık sanarak tutundukları dalların gövdesinin ulu bir çınar değil, çürük bir kabuk olduğu gerçeğini milletimiz milli mücadele ile ispatlamıştır. Bugün de aynı gafletle çürük kabuklara sarılanların akıbeti, 1919’da Samsun’da başlayıp 29 Ekim’de Ankara’da yeni devletimizin ilanıyla biten süreçteki mandacı zihniyetin akıbetinden farklı olmayacaktır. Bizim yolumuz, dün olduğu gibi bugünde ya istiklal ya ölüm yoludur. Bizim yöntemimiz dün olduğu gibi bugün de ‘hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır, o satıh tüm vatandır’ ilkesidir.” şeklinde konuştu.

“Türkiye geçmişte takoz siyasetinden çok çekti”

Hayallerinin, dün olduğu gibi bugün de millet ve devletiyle güçlü, gözü hep geleceğe dönük bir Türkiye’nin inşası olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“En zayıf, en yorgun, en bitkin zamanımızda nasıl bu anlayışla yedi düveli arkasına alanları denize döktüysek, bugün de aynı inanç ve irade ile ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştıracak, 2053 vizyonuna kavuşturacağız. Genel Başkanı’ndan sandık müşahidine kadar AK Parti ailesinin her bir ferdi işte bu şuur ve heyecanla yoluna devam etmektedir.

Siyaset hayatları boyunca ülkenin ve milletin hayrına yaptıkları tek bir iş dahi olmayanların bu hissiyatı ve azmi anlamasını beklemiyoruz. Bizim isteğimiz, ‘gölge etme başka ihsan istemem’ diyen filozof misali, bunların büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasına çelme takmamaları, takozluk yapmamalıdır. Türkiye, geçmişte takoz siyasetinden, istismar siyasetinden, etnik ve inanç kökenli ayrıştırma siyasetinden çok çekti.

Milletimizin bu tür kavgalar yüzünden ödediği bedellerin telafisi için 20 yıldır gece gündüz çalışıyoruz, bunun için ülkemize 20 yılda asırlık yol kat ettirdiğimizi rahmetli Özal’ın deyimiyle ‘Türkiye’ye çağ atlattığımızı’ söylüyoruz. Verdiğimiz demokrasi ve kalkınma mücadelesi, 85 milyon vatandaşımızın her birinin hayatını olumlu yönde değiştirmiş, geliştirmiş ve ilerletmiştir.

Tüm bunları muhalefet adı altında hep karşımıza dikilen kifayetsiz muhterislere rağmen başardık. Bugün de onlara rağmen Türkiye’yi bölgesinin lideri, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmenin mücadelesini veriyoruz. İnşallah hiç endişe etmeyin bunu da başaracağız.”

Erdoğan, Türkiye’nin bölgesel ve küresel gelişmeler konusunda sergilediği ilkeli tutumun dışarıda birilerini rahatsız etmesini anladıklarını söyledi.

Kendilerini asıl düşündüren konunun içeride aynı tezleri dillendirenlerin kimin nam ve hesabına çalıştığı olduğunu belirten Erdoğan, “Halbuki Türkiye’nin 99 yıllık cumhuriyet tarihi de bizim 20 yıllık iktidarımız da ülkemize verilip tutulmayan sözlerin çetelesini tutmakla geçmiştir. Bu konuda ülkemize haksız ithamlar yöneltenler, verdikleri sözleri yerine getirmemenin ötesinde hukuksuzluğu ve bozgunculuğu adet edinenleri de hep baş tacı yapmışlardır.” diye konuştu.

Erdoğan, Misakımilli sınırlarından Ege’deki adalara, Yunanistan ve Fransa’nın NATO’ya yeniden dönüşünden Kıbrıs Rum kesiminin Avrupa Birliği üyeliğine kadar bunun sayısız örneği bulunduğunu belirterek, “Bunların hiçbiri verilen sözlerin tutulması değildir. Son dönemde bize NATO’nun genişlemesi konusunda esnek olmayı telkin edenlerin terör örgütleriyle ilişkilerini sorgulamaktan ısrarla kaçması kararlı duruşumuzun haklılığını ispatlamaktadır. Bu konuda muhataplarımıza deklare ettiğimiz beklentilerimiz karşılanmadan tutum değişikliğine gitmeyeceğiz.” dedi.

“Dediğimize gelecekler”

Batı’nın kendi güvenlik ve refahını koruma üzerine kurduğu küresel yönetim sisteminin siyasi ve ekonomik boyutuyla çatırdadığını vurgulayan Erdoğan, “Birleşmiş Milletler’in ve Güvenlik Konseyi’nin reforme edilmesi konusunda yıllardır dile getirdiğimiz teklifin isabeti de yaşanan her gelişmeyle beraber tekrar tekrar görülüyor. Evet, ‘Dünya 5’ten büyüktür’ ve şimdi kendileri bunu söylemeye başladılar. ‘Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni reforme edelim’ diyorlar. ‘Daimi üye, geçici üye’ artık bunun olmayacağını, olamayacağını konuşmaya başladılar. Allah ömür verirse onu da göreceğiz ve dediğimize gelecekler.” değerlendirmesinde bulundu.

Küresel ekonominin üretim ve tedarik zincirlerindeki bozulmayla başlayıp finansal dengesizliklerle giderek genişleyen yıkıcı etkilerini yakından takip ettiklerini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

Advertisement“İşte Rusya-Ukrayna savaşında olduğu gibi buyurun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi herhangi bir şeyi başarabiliyor mu, herhangi bir kararı alabiliyor mu ve şu anda bütün bu olaylar karşısında Ukrayna ile ilgili verebildikleri bir karar var mı? Yok. Rusya ile ilgili var mı? Yok. Zaten olmaz ki. Niye? Rusya, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin şu anda bir üyesi. İki dudağının arasından ne çıkarsa o Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin alacağı kararı ne yapıyor, tamamıyla tersine çeviriyor. Olay bu kadar basit. Öyleyse şimdi biz her zaman söylediğimiz adımı atıyoruz, yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyüme esasına dayalı Türkiye ekonomi modeliyle bu sıkıntılı süreci ülkemiz için avantaja çevirecek adımları atıyoruz.”

“Avrupa’nın yaşadığı paniği ibretle takip ediyoruz”

Erdoğan, gelişmiş ülkeler bile küresel buhran karşısında kendi içlerine kapanmaya yönelirken, kendilerinin dünyaya daha çok açıldıklarını ve hedeflerinin çıtasını daha yükseğe taşıdıklarını dile getirerek, “Ülkemiz, Suriye kaynaklı düzensiz göçü 11 yıldır başarıyla yönetirken, Ukrayna savaşının ardından Avrupa’nın yaşadığı paniği ibretle takip ediyoruz. Şeytanın bile aklına gelmeyecek nice siyasi, sosyal ve ekonomik oyunla ülkemizi karıştırmaya çalışanların kendi canlarının derdine düşerken sergilediği çaresizliği istihza ile izliyoruz. Duamız, dünyanın içinden geçtiği bu kritik dönemi bir an önce geride bırakarak tüm insanlık için hayırlı dersler çıkarmış bir şekilde yoluna devam etmesidir.” dedi.

Tüm bunları söylerken, insanların günlük hayatlarında yaşadıkları sıkıntıları asla hafife almadıklarını, görmezden gelmediklerini ve kulak arkası etmediklerini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tam tersine bir yandan küresel denklemler içinde ülkemize yol açmaya çalışırken diğer yandan da insanlarımızın üzerindeki hayat pahalılığı yükünü azaltmanın çarelerini arıyoruz. Kur ve enflasyondan kaynaklanan maliyet artışlarıyla izah edilemeyecek düzeyde fiyat artışı yaşanan her kalemi mercek altına aldık. Önümüzde konuttan otomobile, gıdadan elektroniğe, inşaat malzemelerinden tekstile uzanan bir liste var.

“Hiçbir başarımız bize altın tepside sunulmadı”

Dünyanın, 2. Dünya Savaşı sonrasında yaşadığı en büyük sarsıntıdan Türkiye’yi en az kayıpla çıkarmanın güçlüğünü bildiklerine işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bununla birlikte vatandaşlarımıza ülkemizde bunu yapabilecek birikime, hazırlığa, iradeye sahip tek kadronun biz olduğumuzu söylüyoruz. Elini vicdanına koyan, aklını kiraya vermeyen, hırsı gözünü kör etmeyen, nefsine esir düşmemiş herkes bu hakikati kabul edecektir. Seçimlere bir yıl kala böyle bir tabloyla karşı karşıya bulunmamız işimizi elbette biraz daha zorlaştırıyor olabilir ama 20 yıllık tarihimizde bizim hiçbir işimiz kolay olmadı, hiçbir zaferimiz, hiçbir başarımız bize altın tepside sunulmadı. Biz bugünlere akrebin kıskacında yoğurularak geldik. Çalıştık, didindik, sabrettik, azmettik, Allah’a hamdolsun girdiğimiz tüm mücadelelerin hepsinden alnımızın akıyla çıktık. Bugün de aynı başarıyı göstereceğimizden şüpheniz olmasın.”

[TÜHA Haber Ajansı, 06 Haziran 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.