enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
23:33 Diyarbakır’da aniden başlayan fırtınanın etkisiyle, fırtınada çatılar uçtu tabelalar devrildi…
17:40 İletişim Başkanı Altun’dan “1 Mayıs” mesajı…
12:16 Kocaeli’nin Körfez Belediye Başkanı Söğüt’ten ilk Hereke Halısı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verildi!…
11:27 Şampiyon gibi oynamıyoruz!…
09:27 KASKF Başkan adayı Mevlüt Ağra, “Ben değil, biz anlayışı ile şeffaf kararlar alınacak”…
09:23 Uluslararası İstanbul Anne, Bebek, Çocuk Fuarı ‘CBME’ Türkiye’nin Yeni Odak Grupları Belli Oldu!
08:47 Ruslar, Ukrayna’daki cephede saldırılarını önemli ölçüde artırdı…
08:20 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’de en büyük risk terör örgütleri”
08:00 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail’in bir kalıcı ateşkes garantisi verme niyeti yok”
07:56 Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Askerlik sınıflandırma sonuçları e-Devlet üzerinden erişime açıldı…
07:45 Gazeteci Gül KABACAOĞLU’nun ‘Orada N’ler Oluyor!’ Dış kaynaklı haberleri!…
18:08 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, “Güçlü Medya, Bilinçli Toplum Zirvesi”nde konuştu…
17:43 Erdoğan: Kameraları bantlamak bizim kitabımızda yazmaz…
14:21 Hollanda’ya Türk göçünün 60. yılına girerken, bu sürecin birçok toplumsal boyutu tekrar gözden geçiriliyor…
13:41 Bakan Kurum’dan Arnavutköy’deki TOKİ konutlarına ilişkin açıklama
13:19 Türkiye’den ve Dünya’dan kısa kısa ‘Satır Başı’ haberler!
12:33 XI. Uluslararası Urla Enginar Festivali ve I. Uluslararası Urla Sürdürülebilir Gastronomi ve Tarım Konferansı Başarıyla Gerçekleşti…
11:05 DoktorTakvimi, bir kez daha Türkiye’nin En İyi İşverenleri arasında
10:39 Doğal afetlerden kaynaklanan ekonomik kayıplar ilk çeyrekte 83 milyar dolara ulaştı
09:22 RTÜK) Başkanı Şahin, “sokak röportajları” toplumda ayrışmaya, manipülasyona ve yanlış bilgilendirmeye yol açıyor…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Cehennem, Seccade ve Tersine Mühendislik

Cehennem, Seccade ve Tersine Mühendislik

14 Mayıs seçimlerinin kritik olduğunda iç ve dış kamuoyu hemfikir. Ancak seçmen seferberliğinde kendi mahallesindekini bile “bölücü” diye linç eden öfke neyin göstergesi? Bu seçimlerin “son seçim” olduğunu söylemek hangi aklın ürünü? Ya da iktidarı değiştirerek “Cehennemin kapılarını kapatacağız” diyen eski bir diplomat nasıl bir metafor kullanıyor?

Burhanettin Duran - Biyografya

Prof. Dr. Burhanettin DURAN & SETA Genel Koordinatörü

Siyasi partilerde 9 Nisan yoğunluğu devam ediyor. Milletvekili listelerini hazırlamak muhtemelen ilgili komisyonlar için hiç bu kadar zor olmamıştı. İttifakların hangi seçim çevrelerinde ortak liste hazırlayacağı ve bunun Meclis’e nasıl yansıyacağı zaten karmaşık bir süreç olan aday belirlemeyi daha da zorlaştırıyor. Propaganda dönemi başladıysa da cumhurbaşkanı adayları Ramazan ayını nispeten düşük polemik ile geçiriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesaisinde deprem bölgesindeki iftarlar, temel atma törenleri ve büyük projelerin açılışları var. Erdoğan, “hizmet, proje ve icraat” konusundaki farkını seçmene hatırlatmayı sürdürüyor.

Kılıçdaroğlu ise beklediğim üzere adaylığı netleştikten sonra kavgacı halini kuşatıcı ve kucaklayıcı profile çekmeye çalışıyor. Muhalefet çevrelerindeki “hesap sorma, yargılama” tehditlerini ve intikamcı hisleri ifadeyi CHP medyasındaki bazı isimler sürdürüyor. 2019 seçimlerine benzer bir iş bölümü hali: üstte her kesime ulaşma iddiası altta tabanı konsolidasyon için kutuplaştırmaya devam. -9 Nisan sonrası ama özellikle Ramazan’ın bitişiyle daha sert polemiklerin gündemi belirlemesi şaşırtıcı olmayacak.

Bu seçimlerde en fazla dikkatimi çeken siyasetçileri destekleyen akademisyen ve gazetecilerin siyasetçilerden daha radikal ve özcü ayrımları ve suçlamaları kullanması. Biraz daha açayım.

Muhalefetin yorumcularının, akademisyenlerinin ve gazetecilerinin “muhalefeti birleştirme” ve seçmeni seferber etmek için kullandıkları dilin özcü ve radikal ötekileştirici tonu demokrasimiz için kaygı verici bir noktaya vardı. Akşener’e masayı terk ettiğinde yapılan şeytan taşlaması ve İnce’ye adaylığı için uygulanan linç seküler muhalif mahallenin öfkesinin boyutunu yansıtıyor. Halbuki SP, DEVA ve GP’nin CHP hakimiyetindeki 6’lı masada olması muhafazakâr kesimde İnce’ye yapılana benzer bir linç havası oluşturmadı. “Kaderci, itaatkâr” diye eleştirilen muhafazakâr kesim memleket meselelerine laikçi kesimden daha rasyonel ve sağduyu ile yaklaşıyor.

14 Mayıs seçimlerinin kritik olduğunda iç ve dış kamuoyu hemfikir. Ancak seçmen seferberliğinde kendi mahallesindekini bile “bölücü” diye linç eden öfke neyin göstergesi? Bu seçimlerin “son seçim” olduğunu söylemek hangi aklın ürünü?

Ya da iktidarı değiştirerek “Cehennemin kapılarını kapatacağız” diyen eski bir diplomat nasıl bir metafor kullanıyor? AK Parti iktidarını bu tür metaforlarla yaftalamanın seçmende karşılık bulacağını hiç sanmıyorum. “Cehennem yakıştırması” Saadet Partisi iftarında Kılıçdaroğlu’nun “hak geldi batıl zail oldu” ayetini kullanması gibi traji-komik duruyor. Meşhur “tek adam” söylemleri bitti de şimdi CHP çevresi, dini sembol ve kavramları AK Parti ve muhafazakâr kesim aleyhine mi kullanıyor? Bu laikçi tersine mühendislik çabası seccadeye ayakkabı ile basana kadar sürer.

Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’nın iki farklı Türkiye tahayyülüne karşılık geldiği görüşüne katılıyorum. Bu farkı ne olduğunu politika belgeleri, beyannameler ve vaatlerle karşılaştırmak ve değerlendirmek kamuoyu oluşturucularının görevi. Peki ya iki Türkiye’yi “güç mü, ahlak mı?” diye özcü ayrıma tabi tutmak neden? Kılıçdaroğlu’na destek vermek için sol kesimin akademisyenlerinin iktidarı kötülükle muhalefeti de iyilikle resmeden yorumları özcü bir radikallik içinde. Siyasetin malum “biz-ötekiler” ayrımını çoktan aştı. Hüdapar veya Yeniden Refah Partisi ile ittifak yapmak “kadın düşmanlığı,” HDP ile güç birliği yapıp Kandil’den açık destek almak “dertlilerin Türkiye’si” için çalışmak öyle mi? AK Parti tecrübesini değerlendirirken akademide yapılan eleştirilerin siyasallaşmadan öte geçerek özcü-radikal yere savrulmasını ülkem adına hayli endişe verici buluyorum.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.