Batı’nın Ukrayna kozu tükendi!

* Politik Stratejiler Araştırma Merkezi’nden (POLSAM) Dış Politika Araştırmacısı Hasan BİRGÜL, POLSAM için kaleme aldığı “Batı’nın Ukrayna kozu tükendi!” başlıklı yazısını TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency’na değerlendirdi.
* İşte detayı!…
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
Hasan BİRGÜL, POLSAM Araştırmacı
ANKARA, 07 EKİM 2025 Politik Stratejiler Araştırma Merkezi’nden (POLSAM)Dış Politika Araştırmacısı Hasan BİRGÜL, Rusya karşısında Ukrayna’ya zafer vaat eden stratejinin çöktüğünü belirterek, Moskova’nın artık hem savaş alanında hem masada üstün olduğunu ve Batı’nın elinde Kiev’i kurtaracak yeni bir kozun kalmadığının altını çizdi.
(POLSAM) Dış Politika Araştırmacısı Hasan BİRGÜL, bazı savaşların zaferle, bazılarının ise müzakere edilmiş bir barışla bittiğini, Ama tarihte hiçbir savaşın adaletle sona ermediğini ve bugün Ukrayna için de acı gerçeğin bu olduğuna dikkat çekti.
Üç yıldır Batı başkentlerinde pompalanan “Ukrayna kazanacak, Putin kaybedecek” söyleminin çöktüğüne vurgu yapan BİRGÜL, “Çünkü sahada Moskova hâlâ ilerlemekte, Batı’nın verdiği destek ise artık yetersiz kalmaktadır. Trump’ın son çıkışı “Putin anlaşma istiyor” sözleri, Batı’nın büyülü düşünce çağını kapatmıştır” dedi.
Hasan BİRGÜL, şunları söyledi:
“Putin’in hedefi yalnızca Ukrayna topraklarını almak değil. Onun stratejisi, Kiev’in bağımsızlığını sınırlamak; siyasi ve kültürel olarak Ukrayna’yı Rusya’ya bağımlı hale getirmektir. Bunların başında Toprak talepleri: Donetsk ve Luhansk’ın kalan kısımlarının teslim edilmesi, Kırım’ın resmen tanınması. Askerden arındırma: Ukrayna ordusunun kapasitesinin düşürülmesi, NATO üyeliğinden anayasal güvenceyle vazgeçilmesi. Denazifikasyon talepleri: Rusça ’ya resmi statü, Rusya yanlısı kilise ve medyanın serbest bırakılması, Moskova’ya yakın oligarkların mallarının iadesi”.
Bu taleplerin herhangi birini kabul etmenin, Kiev için siyasi intihar olduğunu dile getiren (POLSAM) Dış Politika Araştırmacısı BİRGÜL, “Ama Putin masaya işte bu şartlarla oturdu. Batı’nın Çaresizliği başlangıçta, milyarlarca dolarlık yardım paketleri ve silah desteğiyle Ukrayna’nın yanında olduğunu gösterdi ama bugün tablo farklı. Ekonomik gerçekler: Avrupa, Moskova’ya enerji için Kiev’e verdiğinden çok daha fazla para ödedi. Bu çelişki Batı’nın samimiyetini net olarak sorgulatıyor” diye konuştu.
Hasan BİRGÜL, ABD’nin öncelik kaybının, Washington için Ukrayna’nın artık stratejik öncelik olmadığını belirterek şöyle devam etti:
“Trump’ın çıkışı bunun kanıtı. ABD bu savaşı bitirmek istiyor. NATO’nun sınırları: Ukrayna’ya gerçek bir güvenlik garantisi sunamayan NATO, Moskova’nın istediği kozlardan birini fiilen kabul etmiş durumda. Batı’nın eli zayıf, Moskova’nın eli ise güçlü. Bu da masadaki dengeleri retorik açısından belirlemiş oluyor. Koşullara baktığımız zaman AB ve Zelenski şu an çıkmazda ve söylemleriyle ortamı daha da gerginleştiriyorlar.
Zelenski ’nin Putin’in taleplerini kabul ederse: Ordu ve toplum bunu “ihanet” olarak görecek. Aşırı milliyetçiler sokakları dolduracak. Hatta ordu içinde emirlerin reddedilmesi ve yeni bir Maidan ayaklanması yaşanabilir. Kabul etmezse: Batı desteğini kaybetmiş bir Ukrayna, askeri olarak direnemez. Moskova savaş alanında yıpratarak Kiev’i teslim alır. Zaten girmişti fakat şimdi temelli yerleşim sağlayacak. Kısacası Kiev, kabul edilemez ile imkânsız arasında sıkışmış durumda”.
(POLSAM) Dış Politika Araştırmacısı Hasan BİRGÜL, Trump’ın işaret ettiği toprak takası senaryosunun aslında Rusya’nın kazanımlarını meşrulaştırmaktan başka bir işe yaramayacağını ifade ederek, “Ukrayna gerçek topraklarından vazgeçecek; karşılığında Putin’in kâğıt üzerinde ilan ettiği “hayali” kazanımlar devreye girecek. Batı, kendi kamuoyuna “barışı sağladık” mesajı verecek. Ama bu, Ukrayna için ağır bir istemsiz teslimiyet olacak gibi gözüküyor” dedi.
“Önümüzdeki gerçekliğe odaklanırsak bu hibrit savaşın son ayağında tablo nettir” diyen Hasan BİRGÜL, şöyle sıraladı:
- Rusya, ekonomik yaptırımların yükünü kaldırmayı başardı.
- Ukrayna hem insan gücü hem mali kaynak açısından tükeniyor.
- Batı, artık Ukrayna’ya yeni bir stratejik çıkış sunamıyor.
(POLSAM) Dış Politika Araştırmacısı Hasan BİRGÜL, değerlendirmesinin sonunda Kiev için tek güvenlik garantisinin ise Batı’dan gelecek silah desteğinin olabileceğini, ancak bu desteğin sürdürülebilirliğinin bile şüpheli olduğunu ve Ukrayna için savaşın son aşamasına girildiğini hatırlattı.
“Masada da sahada da üstünlük Moskova’da” olduğunu söyleyen BİRGÜL, “Batı’nın büyülü düşünce dönemi sona erdi; elinde Ukrayna’yı kurtaracak yeni bir koz kalmadı” dedi.
Hasan BİRGÜL, Kiev’in önünde yalnızca iki seçenek kaldığını, tarihte adaletle biten savaşın olmadığını ve Ukrayna’nın önündeki yolun da bu gerçeğin acı bir tekrarından ibaret olduğunu kaydetti,
- Moskova’nın şartlarını kabul edip bağımsızlığının bir kısmını korumak.
- Direnip ağır bir çöküş yaşamak.