Anlaşma istemeyen kim?
* Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, 20 Kasım Perşembe günü Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis ile ara bölgede dostane bir görüşme için bir araya geldi. Bir tarafta heyetler, diğer tarafta da iki lider baş başa görüşme yaptılar.
–Prof. Dr. Ata ATUN-
TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency
Prof. Dr. Ata ATUN, KKTC
Rum lider Hristodulidis yaptığı bu açıklama ile seçildiği günden beri yaptığı müzakere çağrılarının ve de “barış isteyen lider görünümü”nün gerçek yüzünü tam ve net olarak ortaya koymuş oldu. Olası müzakerelerde de, 2017 yılında Crans Montana’da Rumların yıktığı müzakere masasına geri dönülmesi ve yıkıldığı yerden başlaması noktasına gelindi.
Her zaman söylediğimiz ve öngördüğümüz gibi özelde Rum liderin, genelde Kıbrıs Rumlarının, Kıbrıs Türkleri ile ortak bir zeminde 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti benzeri bir yapıya geri dönmek veya da benzeri statüde yeni bir devletin kurulmasına niyetleri yok. Tek istekleri Kıbrıs Türklerinin azınlık olarak kurulacak yeni bir devlette yer almaları ve kendilerinin de adanın tek hakimi oldukları yeni bir devletin kurulması. Türkiye’nin garantörlük haklarının elinden alınması, Türk askerinin adadan çıkarılması ve aynen Gazze’de yaşandığı gibi kolayca Kıbrıs Türklerini silah zoru ile adadan sürecek veya kovacak yasal bir statüye sahip olmaları.
Bu koşullar altında da yeni devletin Münhasır Ekonomik Bölgesinin Yunanistan ile birleştirilerek Türkiye’nin ilan ettiği “Mavi Vatan Sınırları”nın iptal edilmesi ve Türkiye’yi kendi karasuları içine hapsederek Doğu Akdeniz ile Ege Deniz’inin beşte dördüne hakim olmak.
Kendilerince güzel bir rüya ama gerçekleşmesi mümkün olmayan pembe bir hayalden öteye değil bu strateji.
BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar
Bu aşamada Cumhurbaşkanımız Tufan Erhürman’ın, BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın Aralık ayında Kıbrıs’a gelerek BM’nin düzenleyeceği geniş formatlı gayrı resmi toplantıya katıldıktan sonra Hristodulidis’in 1 Ocak – 30 Haziran arasında AB Dönem Başkanlığı yapacağı süre içerisinde ve 4 maddelik “Kapsamlı Müzakere” önerileri kabul edilmeden hiçbir şekil ve koşulda kendisi ile resmi görüşme yapmaması en doğru strateji olacak.
En önemlisi, arkasında AB, ABD ve İsrail’in olduğunu sanan Hristodulidis’in kendinden önceki liderlerden farklı bir tutum sergilemeyeceği ayan beyan ortadayken, Annan Planı gibi bir planı dahi kabul etmeyen Rum tarafını “Çözüm isteyen”, hemen hemen her anlaşmaya ılımlı bakan Türk tarafını “uzlaşmaz, barış karşıtı” ilan eden algı operasyoncularına meydanı boş bırakmamamız gerekiyor.
***
Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN
Akademisyen,
KKTC Cumhuriyet Meclisi 1. Dönem Milletvekili
