enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
20:59 İHA tehdidi: Türkiye’nin hava savunması hazır mı?
10:22 Dünyada gündemin öne çıkan haberlerinden özetler!….
10:04 Türkiye’de ve Dünyada ‘Ekonomik Görünüm’…
09:16 Gazeteci Aslı SÖZLİR’den ‘Sabah Kahvesi’ Orada N’ler oluyor?
07:09 Dünyanın korkulu rüyası: Gazap ve Hayalet sistemleri
05:01 Trump’ın Ukrayna Barış Planı ve Self-Determinasyon Üzerinde Düşündürdükleri
00:54 (TARİŞ), 2025–2026 üretim sezonu için zeytinyağı alım fiyatlarını açıkladı…
00:51 Doğu Kudüs’ten Filistinli Gazeteci Huda Fadıl NAİM, Gazze’de yaşananları haber yaptı…
00:43 Yunanistan’ın Batı Trakya Türklerine Karşı Hak İhlalleri Devam Ediyor…
00:36 Yunan Genelkurmay Başkanı Floros’un Tarihi Olayların Değerlendirilmesindeki Entellektüel Yaklaşım Eksikliği
00:35 Otellerde kimlik fotokopisi dönemi bitti, turizmciler ulaştırma sistemlerini işaret etti
00:16 Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısını gerçekleştirdi…
00:09 Devlet adamlığı, her istediğini yapabilme serbestliği değil; her yerde kendini sınırlayabilme iradesidir…
00:02 Gazeteciler Cemiyeti Mobil Basın Evi, Gaziantep Üniversitesi’ni ziyaret etti
00:01 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kültürel değerlerimizi evrensel bakışla harmanlayıp inşa etmeliyiz…
00:01 CHP Genel Başkanı Özgür Özel tartışmanın fitilini Brüksel’den ateşledi, AK Parti’den yanıt gecikmedi…
12:05 “Terörsüz Türkiye” süreci…
00:52 Alexis Anne-Braun ile Sanat ve Mimarlıkta Anlamın İnşası Konferansı
00:51 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hazreti Mevlana’nın 752. Vuslat Yıl Dönümü’ne ilişkin mesaj yayımladı…
00:41 Filistinli Hind Rajab’ın hikayesini anlatan “Hind Rajab’ın Sesi” filmi
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Amerikan Seçimlerine Dünyanın ve Türkiye’nin Bakışı

Amerikan Seçimlerine Dünyanın ve Türkiye’nin Bakışı
28.10.2020
A+
A-

TÜHA HABER / Amerikan başkanlık seçimleri yaklaştıkça dünyanın diğer ülkelerinde de seçimin muhtemel sonuçları giderek daha çok konuşulmaya başlandı.

             Prof. Dr. Kemal İNAT

Amerikan başkanlık seçimleri yaklaştıkça dünyanın diğer ülkelerinde de seçimin muhtemel sonuçları giderek daha çok konuşulmaya başlandı.

Ekonomik ve askerî açıdan bakıldığında hâlen dünyanın en güçlü ülkesinden bahsettiğimiz için Amerikan seçimlerinin bu kadar konuşulması da doğaldır. Zira ABD’nin bu gücünü hangi tür müdahalelerde kullanacağını yeni seçilen Amerikan başkanı belirleyecek ve özellikle bu müdahalelerin hedefi olan ülkeler ve bölgeler yeni başkanın politikalarından büyük oranda etkilenecek.

Seçim sonuçlarına dair beklentilere bakıldığında ise Trump’ın seçimleri kaybetmesini arzu edenlerin sayısının çok olduğu görülür.

ABD’nin geleneksel müttefiki Avrupa ülkelerinin çoğu Trump’ın seçimleri kaybetmesini ve onlar için dört yıldır süren kâbusun sona ermesini arzu ediyor. Alman, İngiliz ve Fransız medyasına bu beklentinin açık bir şekilde yansıdığına şahit oluyoruz. Trump’ın “America first” sloganıyla ABD’nin çıkarlarını önceleyen, Avrupa ülkeleri üzerine baskı uygulayan ve uluslararası kurumlara liderlik yapmaktan imtina eden tavrından fena şekilde rahatsız olduklarını her fırsatta açığa vuruyorlar.

Bu Avrupa ülkelerine benzer şekilde, Çin’in de Biden’ın kazanmasını istediğini söylemek mümkün. Trump’ın, henüz hazır olmadığı bir aşamada Çin’i ekonomik savaşa zorlaması Pekin yönetimini sıkıntıya soktu. Soğuk Savaş döneminde Sovyetler’in yaşadığı tecrübe, ABD ile ekonomik ve askerî açıdan eşit düzeye gelmeden topyekûn mücadele etmenin çok kötü bir şekilde sonuçlanabileceğini gösterdiği için Pekin henüz Washington’la böyle bir mücadeleye girmek istemiyor. Çin, Biden’ın kazanması durumunda ABD’den gelen ekonomik baskıların azalacağını ümit etse de şişeden çıkan cini yeniden geri sokmak o kadar kolay olmayacaktır.

Trump’ın, İsrail lobisinin ve Körfez ülkelerinin bir kısmının isteği doğrultusunda anlaşmayı bozup baskıyı artırdığı İran’ın da Biden’ın kazanmasından memnun olacağını tahmin etmek zor değil. Biden döneminde İran’ı hedef alan Amerikan baskısı tamamen ortadan kalkmayacaktır belki ama ABD’nin Obama döneminde imzalanan nükleer anlaşmaya geri dönecek olması Tahran’ı rahatlatacaktır.

Obama’ya güvenerek Türkiye’deki açılım süreci masasına tekme vuran ve sonrasında Suriye’de bir PKK devleti kurma hayali suya düşen KCK/PKK/PYD de Biden’ın kazanmasını arzu edenler cephesinde yer alıyordur. Barış Pınarı Harekâtı sırasındaki tavrıyla bu hayalin suya düşmesinde önemli rol oynayan Trump’ın seçimleri kaybetmesi durumunda, Kongre’nin ardından Beyaz Saray’ın da desteğini kazanacağını düşünen PKK/PYD bölgede bir terör devleti kurma konusunda yeniden ümitlenecektir.

Biden’ın “Erdoğan’ı seçimle devirmek için desteklemeyi düşündüğü” muhalefetin de Amerikan seçimlerindeki tavrı belli olsa gerek. Vadettiği desteği alabilmek için Biden’ın seçimleri kazanması için dua ediyorlar mıdır bilinmez ama Erdoğan karşıtı olduğunu açıkça dile getirmiş birinin Amerikan başkanlık koltuğunda oturmasından mutlu olacaklardır. Nihayetinde bütün siyasetleri iktidar olmak değil, Erdoğan’ı devirmek üzerine kurulu.

Peki, Amerikan seçimlerini kimin kazanması Türkiye için daha iyi olur?

Açık söylemek gerekirse, eskiden olsaydı Amerikan seçimlerinin sonuçları Ankara için daha önemli olurdu. Ancak artık Türkiye’nin dışarıdan gelen her türlü müdahaleye karşı direncini ispatladığı bir dönemdeyiz.

Ülkemiz, gerek Obama döneminde gerekse Trump döneminde ABD kaynaklı çok sayıda “düşmanca” eyleme maruz kaldı ve halkın iktidara desteği sayesinde bunların hepsine karşı başarıyla direndi. Her yeni saldırı Türkiye’yi biraz daha bağımsız kıldı ve güçlendirdi.

Mevcut Amerikan Başkanı Trump’ın Türkiye’deki iktidara bakışı Obama-Biden ikilisi kadar olumsuz olmayabilir ancak Amerikan siyasetinin diğer güç merkezi olan Kongre’nin Türkiye konusundaki en düşmanca kararlarını Trump döneminde aldığını unutmamak gerekir.

O yüzden, ister Trump kazansın isterse Biden, Türkiye bağımsız dış politika çizgisinde hareket ettiği ve İsrail lobisini rahatsız ettiği sürece ABD’den gelen baskılara maruz kalmaya devam edecektir. Bu baskılara karşı ülkemizi koruyan ise Amerikan başkanı değil, kendi gücü ve halkının kararlılığıdır.

Yani Türk-Amerikan ilişkilerinin bundan sonraki seyrini merak ediyorsak, Amerikan seçimlerini kimin kazanacağına değil Türkiye’deki iktidarın bundan sonra da bağımsız çizgisini sürdürüp sürdürmeyeceğine bakalım.

[TÜHA Haber Ajansı, 28 Ekim 2020] 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.