enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
09:50 Türkiye’deki sinema salonlarında bu hafta korku ve gerilimden komediye, aksiyondan animasyona 9 film vizyona girecek.
07:58 Tarihi ve kültürel bir mirasın peşinde: Türk-İslam Arkeolojisi
07:33 Türkiye’nin demokrasi performansı, uluslararası endekslerde belirgin bir gerileme sergiledi…
07:25 Son Düzlük ve PYD/YPG/SDG Üzerinden Ayak Oyunları
07:25 İsrail’in Bölgeyle Savaşı Amerika’nın Çıkarına mı?
07:18 İletişim Başkanı Duran: “İsrail’in Gazze’de başlattığı yeni saldırı dalgası soykırım suçlarının kanlı bir aşamasıdır”
07:17 Rusya’da en yüksek maaş alan sektörler açıklandı
07:03 Alışılmış Ezber Döngüsü
07:02 Rusya’da enflasyonu düşürme çabaları sonuç veriyor
22:55 Türkiye Macaristan Ekonomik ve Ticaret Toplantısı İstanbul’da Gerçekleşti
21:55 Yeni Anayasa ve Aleviler paneli Ankara’da yapıldı
21:16 Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Gölcük Otobüs Terminalinin tanıtımı yapıldı…
16:00 Krediler Tükeniyor!
15:27 UEFA Şampiyonlar Ligi’nde 2025-26 sezonu bugün lig aşamasının ilk hafta maçlarıyla başlayacak…
07:42 Tarihle Mayalanan Şehir Afyonkarahisar’da 7. Uluslararası Gastro Afyon Turizm ve Lezzet Festivali 19 Eylül’de Başlıyor
07:08 Eğitim-İş raporuna göre şehir dışında okuyan öğrencilerin aylık giderleri 50 bin TL’yi, üniversiteye başlarken yapılan ilk masraflar ise 100 bin TL’yi geçti.
03:27 Türkiye’nin yerli ve milli gururu T10F Togg, ön satış öncesi deneyim merkezlerinde ziyarete açıldı…
03:12 CHP’nin 38. Olağan Kurultayı ile 6 Nisan 2025’teki 21. Olağanüstü Kurultayı’nın iptaline ilişkin dava, 24 Ekim Cuma gününe ertelendi
02:51 Bayrampaşa Belediyesine yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında 3 zanlı daha gözaltına alındı…
02:42 Cumhurbaşkanı Erdoğan: İsrail işgallerini genişletme çabasında
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Alışılmış Ezber Döngüsü

Alışılmış Ezber Döngüsü
A+
A-

CHP’nin krizini yargısal süreçler üzerinden tartışmak, olanları perdelemeye çalışmaktan başka bir şey değildir. Yargısal süreçler bir sonuçtur. Süreci mahkemeye taşıyan CHP’lilerdir.

Nebi Miş | Yazar | Kriter Dergi

Doç. Dr. Nebi MİŞ & SETA Genel Koordinatörü ve Siyaset Araştırmaları Direktörü

2002’de AK Parti iktidara geldiğinde, 2028 yılı itibariyle 26 yıl iktidarda kalacağını kimse öngörmemişti. Baştan belirtelim, öngörememelerinde bir beis yok. Sorun, muhalefete akıl verenlerin döngüsel ezberlerinden ve yanlış analizlerinden vazgeçememeleri…

Hem kurumsal muhalefet hem de AK Parti karşıtı gazeteci ve siyasi analizciler sürekli olarak AK Parti iktidarına ömür biçtiler. Her seçim öncesi, “bu seçimde kesin kaybediyor” dediler. AK Parti iktidarını sürdürünce, bir süre seçmeni “cahillikle” suçladılar. “Bidon kafalı“, “göbeğini kaşıyan adamlar“, “makarnacılar” falan diye hakaret ettiler. Seçmene karşı öfkelerini gizleyemediler.

Muhalefete akıl veren siyasi yorumcular her seçim yenilgisinde, muhalefet partisinden daha kıvrak davranarak, alelacele yenilgiye bahane buldular. “Seçim güvenliği sorunlu” dediler. “İktidar medyayı kontrol ediyor” dediler. Seçimden önce, allayıp pulladıkları siyasetçileri yerin dibine soktular. Kendi destekledikleri, toz kondurmadıkları adaylara seçimden sonra hakaret ettiler.

Yine bir sonraki seçimde, AK Parti’nin son seçimi olduğunu söylediler. Seçim sonrası hakaret ettikleri siyasetçileri tekrar cilaladılar. Seçim yenilgisinden sonra benzer ezberlere başvurdular. Döngü böylece devam edip gitti.

Bir kez olsun, muhalefet partileri kadar kendilerinin de seçim yenilgisinde sorumlulukları olduklarını kabul etmediler. Öngörülerimizde yanıldık demediler. Muhalefeti ve onu destekleyen toplum kesimlerini yanlış yönlendirdiklerini söyleme cesaretini gösteremediler.

Yazıya bu hatırlatmayı yaparak başlamamın nedeni şu: Muhalefeti destekleyen kamuoyu oluşturucuları, bir türlü yanlış analizle doğru yolun gösterilemeyeceğini anlamadılar. Tutarlılık, sahicilik, güvenilirlik gibi değer setlerini pek önemsemediler.

Bugünlerde CHP’nin çok katmanlı krizini, yine iktidarın üzerine yıkmaya çalışarak, yanlış analizlerinde ısrarlılar. İktidarın yargı eliyle muhalefeti etkisizleştirmeye çalıştığını iddia ediyorlar. Davaların siyasi” olduğunu söyleyerek, bizzat eski CHP’lilerin partiye sonradan eklemlenen siyasetçilere yönelik rüşvet” iddialı suçlamalarını görmezden geliyorlar.

O kadar uçlara savruluyorlar ki, Atatürk’ün partisinin tasfiye edilmeye çalışıldığını söylüyorlar. “Yeni bir rejim kurmak“, “laikliği ortadan kaldırmak” için yargının devreye sokulduğunu bile söylemekten kaçınmıyorlar.

Halbuki bizzat geleneksel CHP’liler, belediyelerin lojistik imkanları ile CHP’yi yeniden dizayn etmeye çalışanların Atatürk’ün partisinin eksenini kaydırdıklarını söylüyorlar. Yani, Atatürk’ün partisini tasfiye edenlerin bizzat CHP’ye sonradan eklemlenenler olduğunu gerekçeleri ile anlatıyorlar.

Seçim öncesinde “siyaset gurusu” olarak tarifledikleri ve “Türkiye’ye çağ atlatacağını” söyledikleri Kemal Kılıçdaroğlu’na hakaret ediyorlar. Küçümsüyorlar, alay ediyorlar.

CHP’ye akıl veren gazeteciler, parti içindeki hesaplaşmayı sona erdirecek önerilerde bulunmuyorlar. Çünkü, aklıselimde krizin kök nedenini ve “delegelerin iradesini sakatlayan” iddiaları şeffaflıkla konuşuşsalar ipin ucu kendilerine dokunacak.

AK Parti iktidarına ömür biçme döngüsü, “seçimi kaybedeceği için muhalefeti yargı eliyle tasfiye ediyorlar” söylemi ile devam ediyor. Daha önceki seçim dönemlerinde olduğu gibi, yine nasıl yapıldığı belli olmayan anketlere atıfla “bu sefer kesin gidiciler” hükmünü veriyorlar.

Muhalefete akıl vericilerin siyasetin geleceğine ilişkin analizlerine, geçmişte söylediklerinin sıhhati üzerinden bakılmalıdır. Bugün söyledikleri de aynı ezberlerin döngüsel olarak tekrarlanmasından başka bir şey değildir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.