enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
11:59 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerikan Fox News kanalına bir mülakat vererek uluslararası politika ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu…
07:59 Afyonkarahisar valisi Doç. Dr. Yiğitbaşı: “Tarihle Mayalanan Şehir”
07:42 Binyamin Netanyahu’nun Kudüs’ün arkeolojik mirasını siyasi propaganda amacıyla kullanarak işgali meşrulaştırma çabası
07:42 “Türkiye Su Zengini Olmayan Fakat Öyleymiş Gibi Yapan Bir Ülke”
07:38 Afganistan’da kız çocukları nasıl gizlice eğitim alıyor?
07:34 İletişim Başkanı Duran, “Cumhurbaşkanımız, Gazze’de yaşanan insani trajedi karşısında uluslararası vicdanın en güçlü sesi oldu”
07:20 Bakan Tunç duyurdu: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Netanyahu ile kıyaslanmasına soruşturma
07:19 Polonya ve Rusya: Doğu Avrupa’da yeni bir çatışma eşiği mi?
07:19 Babasından aldığı hukuk mirası ile Türkiye ve Hollanda’daki sorunları çözümlüyor…
07:17 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Dünya devletlerine çağrımız nettir, ‘Filistin Devleti’ni tanıyın’
07:17 TRT 1’in sevilen dizisi ‘Teşkilat’a, yeni sezonda kadroya birbirinden ünlü oyuncular katıldı
07:07 İstanbul Büyükçekmece Belediye Başkan Yardımcısının da aralarında bulunduğu 23 sanığın yargılandığı davada ara karar verildi…
07:06 ‘Uzayda Tarım’ programıyla Türkiye geleceğe hazırlanıyor
00:58 Trump, Murdochlar ve teknoloji milyarderlerinin TikTok anlaşmasında yer alabileceğini açıkladı
00:01 Fenerbahçe’nin Dinamo Zagreb maçı 11’inde kimler olacak?
12:06 İngiltere, Avustralya ve Kanada’dan sonra Portekiz de Filistin’i devlet olarak tanıdı
11:44 Batı’nın Filistin devletini tanıması ne işe yarayacak?
11:12 Spor Yazarı Gazeteci Mustafa SALMAN’ın Fenerbahçe Kulübünde gerçekleştirilen olağanüstü seçimli genel kuruldan notları…
07:59 Gazeteci Veysel KAVRAYAN’ın Afyonkarahisar’da düzenlenen 7. Uluslararası GastroAfyon Festivali’nden izlenimleri…,
07:34 Umut Davası: Mehmet Ağar ifade verecek mi?
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Türkiye, Yunanistan ve GKRY’nin talepleri ve gerekçeleri

Türkiye, Yunanistan ve GKRY’nin talepleri ve gerekçeleri
08.02.2022
A+
A-

ANKARA – UHA HABER / Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi Deniz Hukuku Anabilim Dalı araştırma görevlisi Halil İbrahim AKCAN, ‘Türkiye, Yunanistan ve GKRY’nin talepleri ve gerekçeleri’ konusunda yapmış olduğu analizinde, Yunanistan ve GKRY tarafından öne sürülen tezlere göre Türkiye Cumhuriyeti tarafından iddia edilen deniz yetki alanlarının büyük ölçüde daraldığını ve yaklaşık rakamlarla ifade edildiğinde 145 bin kilometrekareden 41 bin kilometrekareye düştüğüne dikkat çekiyor.

Araştırma görevlisi Halil İbrahim AKCAN, “Bölgedeki haklarını Girit, Çoban, Kerpe, Rodos ve Meis adalarına dayandıran Yunanistan, sınırların belirlenmesinde adalar ve ana karalar arasında ayrım gözetilemeyeceğini; bu sebeple en dıştaki adalar veya ana karalar esas alınarak çizilen ortay hattın kıta sahanlığı sınırı olarak belirlenmesi gerektiğini öne sürmekte” olduğunu açıklıyor.

AKCAN, GKRY’nin de –Yunanistan’a benzer şekilde– deniz yetki alanlarına sahip olma bakımından ana karalar ile adaların eşit hakka sahip olduğunu iddia etmekte olup aksine bir antlaşma yapılana kadar ortay hattın geçici sınır kabul edileceğini kendi iç hukuk kuralı haline getirdiğine dikkat çekiyor.

“Böylece Kıbrıs Adası ile Türkiye ülkesi arasındaki sınırın ortay hat olarak kabul edilmesi gerektiğini savunmaktadır” diyen Halil İbrahim AKCAN, Yunanistan ve GKRY tarafından öne sürülen tezlere göre Türkiye Cumhuriyeti tarafından iddia edilen deniz yetki alanlarının büyük ölçüde daraldığını ve yaklaşık rakamlarla ifade edildiğinde 145 bin kilometrekareden 41 bin kilometrekareye düştüğünün altını çiziyor.

AKCAN, Türkiye’nin ise yarı kapalı bir deniz olması vasfı ile Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasının uluslararası hukuka, hakkaniyete ve oransallık ilkesine uygun antlaşmalar ile yapılması gerektiğini savunduğunu; Doğu Akdeniz’de sahip olduğu yaklaşık 1.870 kilometrelik kıyı şeridi uzunluğunu görmezden gelen Yunanistan ve GKRY’nin iddia ettiği ve kendisini Antalya Körfezi açıklarına hapseden sınırlandırmayı hukuksuz ve kabul edilemez olarak nitelendirdiğini dile getiriyor.

DOĞU AKDENİZ DE DENİZ YETKİ ALANLARININ PAYLAŞILMASI SORUNU VE TÜRKİYE - PDF Ücretsiz indirin

Araştırma görevlisi Halil İbrahim AKCAN,  1982 BMDHS’nin 121. maddesine göre insan yerleşimi bulunmayan adalar ile kendisine ait ekonomik yaşamı bulunmayan kayalıklar hariç olmak üzere adalar kıta sahanlığı ve MEB’e sahip olduğunu hatırlatarak şunları söylüyor:

“Buna karşın çeşitli Uluslararası Adalet Divanı (UAD) ve tahkim kararlarında görüldüğü üzere adalara tanınan deniz yetki alanı denize olan kıyı uzunluklarına, adaların ve kaynakların özel konumuna göre değişiklikler göstermekte olup –Yunanistan ve GKRY’nin iddialarının aksine– koşullar ne olursa olsun sınırlandırma bağlamında adaların ana karalar ile eşit hakka sahip olduğuna dair herhangi bir uluslararası hukuk kuralı bulunmamaktadır”.

Değinildiği üzere Yunanistan ve GKRY’nin ise adalara ana karalar ile eşit hak tanınması gerektiği yönünde tezler öne sürdüğünü açıklayan AKCAN, “Oysa Yunanistan ile Mısır arasında akdedilen MEB sınırlandırma antlaşmasında Yunan adaları ve Mısır ana karası eşit statüde kabul edilmediğinden Yunanistan kendi tezleri ile çelişen bir antlaşmaya imza atmıştır.18 Ayrıca iddia olunan deniz yetki alanı sınırları belirlenirken Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’deki iddialarını büyük oranda dayandırdığı adalardan biri olan Meis Adası’nın dikkate alınmaması da yine kendi iddiaları ile ters düşmekte ve Türkiye’nin iddialarını destekler nitelikte” olduğuna vurgu yapıyor.

Araştırma görevlisi Halil İbrahim AKCAN, “Türkiye ile KKTC arasında imzalanan kıta sahanlığı sınırlandırma antlaşmasında ise Kıbrıs Adası’nın kuzey kısmında yer alması ile ada devleti statüsünde olan KKTC’ye Anadolu ana karası sınırlarına dayanan Türkiye Cumhuriyeti ile eşit genişlikte olmayan kıta sahanlığı tanınmış, böylece Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgedeki uyuşmazlığı oransallık prensibine ve hakkaniyete uygun olarak çözme iradesi ortaya konmuştur” diyor. (devam edecek)

HABER : Ataner YÜCE

***

YAZAR HAKKINDA
HALİL İBRAHİM AKCAN
2020’de Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuştur. 2021’de İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nde Kamu Hukuku alanında tezli yüksek lisans eğitimine başlamıştır. Avukatlık stajını aynı yıl içerisinde tamamlamıştır. Kasım 2021’den bu yana Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi Deniz Hukuku Anabilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır.

[TÜHA Haber Ajansı, 08 Şubat 2022]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.