enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
11:57 TTI İzmir 2025: Turizmin Nabzı Bu Yıl İzmir’de Attı…
10:24 2026 FIFA Dünya Kupası’nda fikstür belirlendi…
08:57 Dış Bakış Dergisinin “TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI” Özel Sayısı Yayında
00:57 CHP’nin Avrupa’nın Çöküşüyle Bütünleşme Programı-3 – Küresel sermayeye güvenceler
00:42 KKTC Cumhurbaşkanı Erhürman Seçmen Kitlesine Neyi Vaat Etti?
00:34 Bakan Fidan, 23. Doha Forumu kapsamında, basına açıklamalarda da bulundu…
00:31 Dışişleri Bakanı Fidan, “Suriye hükümeti ve SDG kendi aralarında bir anlaşma yapabilirler”
00:31 Türk tarımında son yılların en dikkat çeken ve en çok kazandıran ürünlerinden biri gilaburu…
00:29 Kriter’in Aralık Sayısı Çıktı!
00:22 Bakan Fidan, “İsrailler tarafından gerçekleştirilen ateşkes ihlalleri gerçekten tarif edilemez düzeyde”…
00:19 TCMB’nın 11 Aralık’taki Para Politikası Kurulu toplantısına sayılı günler kaldı…
00:06 Dışişleri Bakanı Fidan, “İsrailliler için işkence bir intikam eylemi”
12:31 Haftayı Geri Sar:10 maddede bu hafta
10:59 İznik 1700 yıl sonra yeniden dünya gündeminde…
06:43 CHP’nin Avrupa’nın Çöküşüyle Bütünleşme Programı 2 – CHP’nin farklı kimlikleri
00:45 Karadeniz’de Ukrayna’nın Operasyonları
00:40 Erbil-Ankara hattında gerilim: ‘Maksadını aşan yorumlar endişe verici’…
00:39 Türkiye’de öğretmen istihdamı, köklü düzenlemeler içeren Öğretmenlik Mesleği Kanunu…
00:29 Dijital şiddet artıyor: Kadınlar daha fazla risk altında
00:19 2026 Yılı Türkiye İçin Diplomasi Yılı mı Olacak?
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Ortadoğu’da yeni gerçekler

Ortadoğu’da yeni gerçekler
A+
A-

Ortadoğu’nun hep kendi dinamikleri olmuştur. Ama bu dinamikler genel itibarıyla uluslararası sistemden bağımsız değildir.

Prof. Dr. Hasan B. YALÇIN & SETA Strateji Araştırmaları Direktörü

Daha doğrusu bölgesel dinamikler, çoğunlukla dışarıdan belirlenir. Bu nedenle de jeopolitikçiler, Ortadoğu’yu genelde dış aktörlerin karıştırdığı bir bölge olarak tarif eder. Zaten kendi içinde gerilim düğmeleri tabii ki vardır. Ama o düğmelere genelde dışarıdan basılır.

Obama’nın ikinci dönemi ve Trump döneminde yaşananlar, Ortadoğu’da oldukça karmaşık ve çekişmeli bir resim ortaya çıkarmıştı. Büyük dönüşümler yaşanması ihtimali vardı. Ve dönüşümü kaybetmekten korkan tüm aktörler, kendi pozisyonlarına sıkı sıkıya yapışıyordu. Mesela “Arap Baharı” başarılı olsaydı bambaşka bir denge doğabilirdi. Buna karşılık “yüzyılın anlaşması” denen saçmalık devam etseydi tam tersine bir durum doğabilirdi.

Bu nedenle Suud, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır gibi ülkeler bir tarafa savrulurken Türkiye, Katar gibi ülkeler başka bir tarafta konumlanmıştı. İran zaten bildiğiniz gibi. Herkesle beraber ama herkesle uyumsuzdu.

Bu zıtlaşmalardan bazı ülkeler kârlı çıkmaya çalışmış olsa da karşıtlıkların sertleştiği dönemlerde herkes belli düzeylerde zarar görür. Ama dönüşler de kolay değildir. Körfez ülkeleri, Trump döneminin ardından “açıkta kaldılar” desek yeridir. Biden iktidarının nasıl şekil alacağını yaklaşık bir yıl boyunca izlediler. Somut hareket göremeyince de konumlarını yeniden değerlendirmelerinden daha doğal bir sonuç olamazdı.

Ortada ne “yüzyılın anlaşması” kaldı ne de “Arap Baharı”. Yeni gerçekliği tarif etmek biraz zor, ama en iyi kelime boşluk gibi görünüyor. Ortadoğu, küresel aktörlerin gittikçe ilgisini yitirdiği bir alana dönüşüyor. Bu nedenle bölgenin askeri ve siyasi açıdan zayıf aktörleri, küresel güçlerin arkasından bölgesel aktörlere nanik yapma şansını da yitiriyor. Belki de ilk defa bölgesel dinamikler Ortadoğu’yu şekillendirebilir.

Bunu sadece biz değil, tüm bölge görüyor. Bu nedenle de mesela Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında yeni bir süreç başladı. İlişkileri normalleştirmek herkesin genel beklentisi. Sonrasını hep beraber göreceğiz. Ancak bu anlamda benzer davranışların artış gösterebileceğini de öngörebiliriz. Sanırım yakında Suudi Arabistan’la da benzer bir etkileşim doğabilir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.