enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:34 Doğu Karadeniz’den ocak-ekim döneminde bal ihracatı, 1 milyon 834 bin 520 dolara ulaştı.
00:32 Suriye Sahasındaki Meydan Okumalar ve Fırat’ın Doğusu
00:31 Terör örgütü PKK Irak’ın kuzeyindeki Zap bölgesinden tamamen çekildi
00:26 Türkiye genelindeki metro tünelleri, olağanüstü durumlarda 1 milyon 374 bin kişiye acil barınma imkanı sağlayacak kapasitede…
00:19 “2025 yılında 65 ilde 255 kazı alanına ulaştık”
00:19 Şara’nın Washington Ziyareti ve Türkiye’nin Rolü
00:19 Bakan Güler: Kutuların çözümü ve ilk bulgulara ulaşma süreci en az 2 ay sürer
00:19 TOBB’un Nefes kredi hacmi 25 milyar liradan 50 milyar liraya yükseltildi…
00:09 Sempozyum | Sosyal Panorama 2025: Türkiye’de Değişen Nüfus ve Ailenin Geleceği
00:09 Engelli bireylerin trafik sigortasından indirimli yararlanmalarına ilişkin yeni düzenleme 1 Şubat 2026’da yürürlüğe girecek.
00:08 Bakan Uraloğlu, “Üretilen dördüncü Milli Banliyö Tren Seti Gaziantep Büyükşehir Belediyesine teslim edildi”
00:07 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Elim uçak hadisesinin neden yaşandığını çok daha net göreceğiz ve kamuoyuyla paylaşacağız”
00:06 Bakan Kacır: Gençlerimizi geleceğe hazırlıyoruz
13:46 Kriz Beklentisine Mahkum Olmak
11:24 4. Ölüm Yılında, Şair, Yazar, Düşünür Sezai Karakoç
07:21 Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, “Türkiye’nin dünya çapında bir turizm markası”
00:56 Sındırgı’da 22 bin 600 binada inceleme yapıldı…
00:53 KKTC Cumhurbaşkanı Tufan Erhürman, “İlk ziyaretimi Türkiye’ye yapmaktan son derece memnunum”
00:47 CSO Ada Ankara’dan bu hafta müzikseverlere unutulmaz konserler, çeşitli etkinlikler…
00:41 SPD Başkanı Yıldız: Kuraklık yerleşiyor. Su Yönetiminde radikal bir değişim şart.
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Türkiye’de Şiddet Yükseliyor

Türkiye’de Şiddet Yükseliyor
A+
A-

Türkiye’de şiddet kol geziyor. Her an, her yerde bir şiddet olayı yaşanabiliyor. Haber bültenleri şiddete ilişkin haberlerle dolu. Erkeklerin ve erkek gruplarının birbirine, erkeklerin kadınlara, yetişkinlerin çocuklara, insanların hayvanlara uyguladığı şiddet her çeşidiyle sürekli yükselen bir bela.

Şiddetin Türkiye’deki kadar gündemde olduğu bizim gelişmişliğimizde veya daha gelişmiş bir ülke yok. Namuslu insanların, ailelerin, çeşitli toplumsal grupların bir kaba kuvvet ve şiddet olayıyla karşılaşma olasılığı bizimki kadar yüksek başka ülke de yok. Toplum sıradanlaşmaya, olağanlaşmaya başlayan şiddet olaylarından rahatsız ve huzursuz. Vatandaşlar güvenliklerini her geçen gün daha fazla tehdit altında hissettiği halde, kamu otoritesi de ilgili kurumlar da şiddeti önlemeye dönük çaba gütmüyor.

Şiddet olayında temel tespit şudur: Kaba kuvvet ve şiddetten medet ummak, kaba kuvvet ve şiddete başvurarak sonuç almaya kalkışmak, ilkelliğin ve cehaletin doruk noktasıdır. Bu özelliğinin sonucu olarak şiddet, hedef seçtiği kişiler arasında ayrım yapmıyor. Kendini savunma gücü ve olanağı olmayan sayısız kadın, yaşlı, engelli, çocuk sürekli şiddete uğruyor. Bu insanlara şiddet uygulayanlar, pişmanlık duymuyor, aksine bunu kabadayılık sayıyorlar.

DÜELLODAN KAÇAR, PUSU KURARLAR

Ülkemizdeki şiddet faillerinin yiğitlikle, mertlikle, Batı’da olduğu gibi eşit koşullarda kozlarını paylaşmakla ilgileri yoktur. Efelenmelerine rağmen hemen her olayda ağırlıklı olarak arkadan vurma, pusu kurma, bir kişiyi on kişi birden haklamaya kalkışma gibi namertlik yöntemlerini tercih ederler. Rakip tarafından bir düelloya davet edilseler hemen hepsi ortalıktan toz olurlar. Şiddet karşısında yasaların doğru dürüst işletilmemesi, olayların faillerinin karakollarda, adliyelerde gördükleri müsamaha onları hep cesaretlendirir. Bu yüzden kamuoyunun en tepkili olduğu uygulama, şiddet faillerinin ya emniyetten hiç ikna edici olmayan gerekçelerle ya da adliyeden fikir suçlularına bile çok görülen adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasıdır.

Türkiye’de son yıllarda, gözaltına alındıktan sonra karakollardan, adliyelerden sözünü ettiğimiz nedenlerle serbest bırakılan çok sayıda şiddet olayının faili, kamuoyunun gösterdiği çok haklı tepkiler sayesinde tekrar gözaltına alınıp tutuklandılar. Burada sorulması gereken şudur: Polis, savcı, yargıç niçin kamuoyunun kaba kuvvet ve şiddet karşısındaki tepkisini, beklenti ve hassasiyetini, faile ilk gözaltı uygulandığında dikkate almıyor da kamuoyu bunu açık ettiği zaman dikkate alıyor?

DAHA NE BEKLENİYOR?

Elbette bir suçlu için yasal dayanak yoksa kamuoyu tepki gösteriyor diye tutuklama kararı verilemez. Tepki üzerine tutuklama kararı verilebiliyorsa o zaman yasal dayanak var demektir. Bu yasal yetki niçin en başta kullanılmıyor? Bu durum en azından bir bölüm kolluk kuvveti, savcı ve yargıcın içinde yaşadıkları toplumun beklenti ve hassasiyetlerinden kopuk kararlar vermesi anlamına gelmez mi?

Maalesef bu uygulamalar kamuoyunda derin bir çaresizliğe, güvensizliğe sebep oluyor. Toplumun yetkililerden beklentisi, şiddete hiçbir makamda hoşgörü gösterilmemesi, şiddetin çıkmaz yol olduğunun mutlaka kanıtlanmasıdır.

İsmail ÖZCAN & Eğitimci Yazar

[TÜHA Haber Ajansı, 15 Haziran 2021]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.