18 Mart’ta destan yazdılar

Tarih 18 Mart 1915…

Dönemin en güçlü 16 zırhlısı, 100’e yakın mayın arama ve ikmal gemisi.
İtilaf Devletleri işte böyle bir güçle Çanakkale Boğazı’nı geçip İstanbul’u işgal etmek istiyordu.

Türk ordusu da Boğaz’ın 2 yakasında tabyalarda savunmadaydı.
İsabet eden top mermisiyle ağır yara alan Rumeli Mecidiye Tabyasında yaşananlar Çanakkale Zaferi’nin en önemli simgelerinden.

Sırtında 215 kiloluk mermi taşıdı

Mehmetoğlu Seyit, sırtında yaklaşık 215 kiloluk mermi ile basamaklardan çıkar, topun ağzına koyar, Yüzbaşı Hilmi ateşler. İşte Çanakkale destanının her anında böylesi kahramanlık hikayeleri yatıyor.

Namazgah Tabyası, haberleşme ve ikmal merkeziydi.

Tabyalar yanında Çanakkale’de 18 Mart’ta bataryalar da kritik rol oynadı. Baykuş bataryası da onlardan biri. Boğazın 2’nci hattında yer alıyor ve buraya Mesudiye gemisinden sökülmüş 3 tane top yerleştirilmiş. Dardanos bataryası ile karşılıklı gemilere nefes aldırmadılar.

Seyyar obüsler de hem düşmanın mayın taraması yapmasını engelledi, hem de yer değiştirerek hedef şaşırttı.

Öldürücü darbe ise Nusrat Gemisinin günler önce döktüğü mayınlardan geldi.

Saatler 14’e yaklaştığında Boğaz’da denge değişti. Fransız gemisi Bouvet (BOVE) hem mayınlara çarptı hem de top atışıyla vuruldu. Dakikalar içinde de battı.

O anlarda Hamidiye Tabyasını heyecan sardı.

Çanakkale zaferiyle oluşan ruh milli mücadelenin en büyük gücü oldu

İlerleyen saatlerde düşman daha da ağır darbe aldı. 3 gemisi denize gömüldü, 4 gemisi ağır hasar aldı ve 800’den fazla askerini de kaybetti. Saat 18’de boğazdan sessizce çekildiler.

İtilaf devletleri 25 Nisan’da kara muharebeleri için geldiğinde de aynı hezimeti yaşadı. Bu kez karşılarına ileride adı daha çok duyulacak bir isim çıkacaktı.

Çanakkale zaferiyle oluşan ruh, 4 yıl sonra başlayacak milli mücadelenin de en büyük gücü oldu.