Laik/solcu/ilerici, yani seküler insanlar olarak tanımlanabilecek bazı Kıbrıslı Türkler, son zamanlarda kraldan çok kralcı bir tutumla Rumların/Yunanlıların politikalarını savunuyorlar. Türkiye’nin Kıbrıs’taki askeri varlığını işgalci güç olarak görüyorlar, bu gücün adadan çekilmesini istiyorlar. 1-4 Mayıs 2025 tarihlerinde Kuzey Kıbrıs’ta gerçekleştirilen TEKNOFEST’e Kıbrıslı Türklerin katılmaması çağrısında bulundular. Türkiye’de artık gündemden kalkmış olan başörtü sorununu orada yeniden gündeme getiriyorlar. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hangi fedakarlıklardan, hangi mücadelelerden sonra hayat bulduğunu akıllarına getirmek istemiyorlar. Böylece akıl tutulmasının, bindiği dalı kesmenin en iyi örneğini veriyorlar.Kıbrıs, 1950’li yılların başından beri Türk dış politikasının, Türk diplomasisinin 1 numaralı konusu olmuş; Türkiye tüm dış politikasını Kıbrıs sorununa göre ayarlamış, o soruna endekslemiştir. Türk dış politikası, Kıbrıs yüzünden zaman zaman kilitlenmiş, bu yüzden Türkiye askeri ve ekonomik ambargolara muhatap kılınmıştır. Türkiye bu sorun yüzünden 1974’teki Barış Harekâtından önce de Yunanistan’la kaç defa savaşın eşiğine gelmiş, tüm ilişkilerin askıya alındığı dönemler yaşanmıştır. Bütün bunlar, Kıbrıs’taki Yunanistan destekli Rum çetelerinin Kıbrıs’ın bütününü Yunanistan’a bağlamak için teröre, şiddete başvurmaları, Kıbrıslı Türklere soykırım uygulamaya başlamaları üzerine yaşanmıştır.Yaşı müsait olanlar 1950’li yıllarda Türkiye’nin büyük şehirlerinde “Kıbrıs Türk’tür, Türk kalacaktır!” sloganının tekrarlandığı mitingler düzenlendiğini hatırlarlar. Rumlar, Kıbrıs’ı bir Yunan adası yapma emellerinden hiçbir zaman vazgeçmemiş; bu uğurda her türlü cinayete, katliama başvurmuşlardır. 24 Aralık 1963’te Kıbrıs Türk Alayında görevli binbaşı Dr. Nihat İlhan’ın görevde bulunduğu bir sırada evine baskın yaparak eşini ve üç çocuğunu gizlendikleri banyo küvetinde hunharca öldürmüşler; bu olay “Kanlı Noel” olarak tarihe geçmiştir. Bundan sonra Türklerin yaşadığı her yerde baskınlar artarak sürmüş; yüzlerce Kıbrıslı Türk hayatını kaybetmiştir. Rumların 1964’te Türk bölgesi Erenköy’e saldırıları, “Kanlı Noel”den itibaren etnik temizlik amacıyla Kıbrıslı Türklere yönelik saldırılarının 1974 Barış Harekâtına kadar sürecek olan terör, şiddet ve soykırım eylemleriydi.Bugün Türkiye’nin Kıbrıs’tan çekilmesini isteyen Kıbrıs Türklerinin 50-60 sene önce Rum barbarlıkları nedeniyle maddi-manevi ne acılar yaşadığından acaba hiç mi haberleri yok? Yakın tarihlerine hiç mi dönüp bakmadılar? Kıbrıslı Türklerin acımasız Rum çetelerine karşı kendilerini savunmak için Türkiye’nin yardımlarıyla kurulan TMT (Türk Mukavemet Teşkilatı) adını da mı hiç duymadılar? Kıbrıs Türklerinin lideri, ömrü boyunca Kıbrıs davasının önderi olan Kahraman Türk evladı Rauf Denktaş’ın Rum liderleriyle ikili masalarda; Türkiye, Yunanistan, ABD ve İngiltere’nin dahil olduğu çoklu masalarda Kıbrıslı Türklerin özgürlük ve bağımsızlığı için ne çetin mücadeleler verdiğini hiç mi duymadılar?
Akılları başlarından bir karış yüksekteki Kıbrıslı Türkler çok iyi bilmelidirler ki, Türk ordusu Kıbrıs’tan çekildiği anda Rumlar hiç zaman kaybetmeden şiddet ve teröre yeniden başvurarak Ada’yı Yunanistan’a bağlamaya kalkışacaklardır. Buna engel olmaya çalışan Türkleri de yok edeceklerdir. Bu aklı evvel Kıbrıslı Türkler özgürlük ve bağımsızlığın kazanılmasının çok zor olduğu gibi elde tutulmasının da aynı derecede zor olduğunu o zaman anlayacaklardır.
Ortadoğu, müthiş bir hareketlilik içinde. Bir dizi olay ve tartışma iç içe geçiyor. Küresel ve bölgesel güçlerin rekabet, kapışma ve işbirliği alanlarını gözden geçirdiğine dair işaretler ardı ardına geliyor. Aktörler Ortadoğu’da yeniden konumlanıyor. Prof. Dr. Burhanettin DURAN Arap isyanlarının onuncu yılında Ortadoğu, müthiş bir hareketlilik içinde. Bir dizi olay ve...
Sığınmacılar ve yasadışı göç tüm dünyanın ve Türkiye’nin sıcak meselesi. Bu mesele giderek kimlik ve değerler anlamında demokrasimizi en fazla etkileyecek bir mecraya dönüşüyor. Prof. Dr. Burhanettin DURAN & SETA Genel Koordinatörü Sığınmacılar ve yasadışı göç tüm dünyanın ve Türkiye’nin sıcak meselesi. Bu mesele giderek kimlik ve değerler anlamında...
“Bir ay önce cezaevinden çıkan eski eş, boşandığı karısını sokak ortasında öldürdü”, “Eşini ve 4 yaşındaki üvey oğlunu bıçaklayarak öldürdü”, “Arabasında müzik dinleyen adamı, ‘yüksek sesle müzik dinliyorsun’ diye bıçaklayarak öldürdü”, “Yan bakma kavgası kanlı bitti”, “7 ay önce evlendiği kocasını kıskançlık yüzünden bıçaklayarak öldürdü”. Bu başlıklar, yüksek tirajlı bir...
Türkiye’nin ve KKTC’nin iki devletli çözüm yaklaşımı bağlamında bir müzakere sürecinin yakın zamanda başlamasının pek de mümkün olmadığı söylenebilir. Gerçekten de Kıbrıs sorununun geçmişi, yaşanan sürtüşmeler hatta çatışmalar ve geçmişin acı tecrübeleri, iki devletli çözümün federal bir yönetime göre avantajları olacağını hatta neredeyse kaçınılmaz olduğunu göstermektedir. Prof. Dr. Yücel ACAR...
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener erken seçim tarihi vermekten vazgeçti. Seçim gündemli önerilerine ise devam ediyor. Prof. Dr. Burhanettin DURAN & SETA Genel Koordinatörü İYİ Parti Genel Başkanı Akşener erken seçim tarihi vermekten vazgeçti. Seçim gündemli önerilerine ise tam gaz devam ediyor. “İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistem” önerisinden sonra ortak aday meselesine...
Kıbrıs; Rauf Denktaş için sadece Kıbrıs Türk halkının vazgeçilemez tarihi vatanı olarak değil, anavatan Türkiye’nin stratejik çıkarlarının ve güvenliğinin sıkı sıkıya bağlı bulunduğu coğrafya olarak da önemli olmuştur Büyük Türk milliyetçisi, Kıbrıs Türkünün efsane ismi Rauf Denktaş, 13 Ocak 2012’de vefat etmişti. 13 Ocak 2021 onun bu dünyadan ayrılışının 9....