enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
22:15 Cumhurbaşkanı Erdoğan Gönüllüler Koalisyonu Zirvesi’nin toplantısına katıldı
00:52 Devler Ligi’nde temsilcimiz Galatasaray bugün Union SG’yi ağırlayacak…
00:47 Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu dün İmralı’ya gitti
00:41 15 bin öğretmen daha eğitim ordusuna katıldı
00:40 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı miraslarını titizlikle korumaktadır
00:39 MSB: C-130 askeri kargo uçağın enkazı Kayseri’de incelenecek
00:33 Kılıçdaroğlu’ndan ültimatom!…
00:29 81 ilden gelen öğretmenler Anıtkabir’i ziyaret etti
00:28 Kadın Olmazsa Su Adaleti Olmaz
00:22 KIZILELMA’nın vurucu gücü yapay zekası olacak
00:21 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin ile görüştü
00:19 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Nükleer güç santrali kurulması konusunda Güney Kore ile görüşmelerimiz sürüyor
00:08 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Güney Kore Devlet Başkanı Lee Jae Myung’un huzurunda iki ülke arasında 3 anlaşma imzalandı.
00:08 Ayasofya’nın restorasyonunda “zeminin tahrip edildiği” iddialarına yalanlama
11:39 Kocaeli Sümerspor’dan anlamlı etkinlik: Bu kez Öğretmenler Kürek Çekti 
04:46 Makine İhracatı, Almanya, ABD ve İtalya en fazla ihracat yapılan ülkeler…
00:39 Analist Hazel Çağan Elbir: Avrupa Birliği’nin Türkiye 2025 raporu…
00:35 Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 5’inci Ulusal Eylem Planı, 25 Kasım’da açıklanacak
00:34 Orta Asya’nın yükselen stratejik önemi ve Türkiye
00:32 Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet UÇUM, “Tek devlet ve tek millet politikası Türkiye gerçeği”
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Prof. Dr. Yusuf Demir, “Yağış miktarının 2050’ye kadar yüzde 25 azalacağı öngörülmektedir”

Prof. Dr. Yusuf Demir, “Yağış miktarının 2050’ye kadar yüzde 25 azalacağı öngörülmektedir”
28.02.2025
A+
A-

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir, Türkiye’deki arazilerin yüzde 47’sinin erozyon nedeniyle çölleşme riski altında bulunduğunu söyledi.

TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency

Demir, gazetecilere, Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi’nin 17 Haziran 1994’te kabul edilmesinden bu yana her yıl 17 Haziran’ın Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü olarak kutlandığını hatırlattı.

Dünyada gıda ihtiyacının yüzde 95’inin topraktan karşılandığına dikkati çeken Demir, “Birçok araştırmada, tarım yapılabilir 50 santimetrelik toprağın oluşma sürecinin yaklaşık 20 bin yılı bulduğu söyleniyor. Oysa tüketimin dayanılmaz hafifliğine kapılmış insanoğlu, elindeki bu değerin kıymetini maalesef tam olarak bilmiyor ve yeterince koruyamıyor.” dedi.

Türkiye’nin 783 bin kilometrekarelik alanının yaklaşık yüzde 80’inin tarım ve orman alanı olduğuna işaret eden Demir, “Bilindiği gibi su zengini bir ülke değiliz. Kurak bir coğrafyada yaşıyoruz. Çölleşme hassasiyet haritamıza göre sahip olduğu iklim ve topoğrafya şartlarına bağlı olarak ülkemizin yaklaşık dörtte biri yüksek çölleşme riski altındadır. Ülkemizin de içinde bulunduğu Akdeniz havzası, iklim değişikliğinden en çok etkilenecek bölgeler arasındadır.” ifadesini kullandı.

“Yağış miktarının 2050’ye kadar yüzde 25 azalacağı öngörülmektedir”

Demir, toprak kaynakları üzerinde sessiz bir felaket olan çölleşme, arazi tahribatı ve kuraklıkla etkin mücadelenin dünyanın en önemli görevlerinden biri olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Bu nedenle ülkemizin ulusal kalkınmasına ve gelişmesine negatif etkisinden dolayı çölleşme ile mücadele, temel stratejilerden biri haline gelmiştir. Türkiye’deki arazilerin yüzde 47’si çölleşme riski altında. Bunun ana nedeni erozyondur. Türkiye’de yapılan tahminlere göre yıllık 640 milyon ton civarında toprak kaybolmaktadır. Üst kısmını kaybettiğinizde toprak giderek verimsizleşmekte, üretimi artırmak için de sürekli kimyasal gübre kullanmak zorunda kalınmaktadır. Bunun sonucunda toprak ciddi zarar görmekte, çevre kirlenmektedir. Dünyada ve ülkemizde yağış miktarının 2050’ye kadar yüzde 25 azalacağı öngörülmektedir. Su fakirliği sınırında olan ve su stresi yaşayan ülkelerdeniz. Nüfus artışı ve yağışın azalmasıyla su fakirliği çeken ülkelerden olacağız. O yüzden suyu çok tasarruflu kullanmamız gerekmektedir.”

Çölleşmeyle mücadelenin temelinde doğru ve uzun vadeli arazi planlaması, su kaynaklarının ve tarım alanlarının korunması geldiğini anlatan Demir, şunları kaydetti:

“Erozyona uygun arazilerde teraslama, ağaçlandırma, rüzgar kıranlar kurmak gibi ıslah çalışmalarını yapılması zorunludur. Küresel iklim değişikliğiyle beraber Türkiye’de tarım desenlerinde ve tarım yapılan yerlerde değişiklik beklenmektedir. Bu değişikliklerin ve bölgesel dağılımlarının belirlenip şimdiden planlama yapmak önemlidir. Çölleşmeyle mücadelede yerelden ulusala topyekun iş birliği gerekmektedir. Toprak ve su, tüm canlıların yaşam kaynağıdır. Bu kaynaklar, ne yazık ki hızla yaşlanan ve kirlenen dünyamızda sınırsız ve tükenmez değildir. Gelecek nesillere yaşanabilir ve sürdürülebilir bir dünya bırakmak, hepimizin sorumluluk ve görevidir.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.