enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
12:16 Kocaeli’nin Körfez Belediye Başkanı Söğüt’ten ilk Hereke Halısı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verildi!…
11:27 Şampiyon gibi oynamıyoruz!…
09:27 KASKF Başkan adayı Mevlüt Ağra, “Ben değil, biz anlayışı ile şeffaf kararlar alınacak”…
09:23 Uluslararası İstanbul Anne, Bebek, Çocuk Fuarı ‘CBME’ Türkiye’nin Yeni Odak Grupları Belli Oldu!
08:47 Ruslar, Ukrayna’daki cephede saldırılarını önemli ölçüde artırdı…
08:20 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’de en büyük risk terör örgütleri”
08:00 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail’in bir kalıcı ateşkes garantisi verme niyeti yok”
07:56 Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Askerlik sınıflandırma sonuçları e-Devlet üzerinden erişime açıldı…
07:45 Gazeteci Gül KABACAOĞLU’nun ‘Orada N’ler Oluyor!’ Dış kaynaklı haberleri!…
18:08 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, “Güçlü Medya, Bilinçli Toplum Zirvesi”nde konuştu…
17:43 Erdoğan: Kameraları bantlamak bizim kitabımızda yazmaz…
14:21 Hollanda’ya Türk göçünün 60. yılına girerken, bu sürecin birçok toplumsal boyutu tekrar gözden geçiriliyor…
13:41 Bakan Kurum’dan Arnavutköy’deki TOKİ konutlarına ilişkin açıklama
13:19 Türkiye’den ve Dünya’dan kısa kısa ‘Satır Başı’ haberler!
12:33 XI. Uluslararası Urla Enginar Festivali ve I. Uluslararası Urla Sürdürülebilir Gastronomi ve Tarım Konferansı Başarıyla Gerçekleşti…
11:05 DoktorTakvimi, bir kez daha Türkiye’nin En İyi İşverenleri arasında
10:39 Doğal afetlerden kaynaklanan ekonomik kayıplar ilk çeyrekte 83 milyar dolara ulaştı
09:22 RTÜK) Başkanı Şahin, “sokak röportajları” toplumda ayrışmaya, manipülasyona ve yanlış bilgilendirmeye yol açıyor…
09:00 Terör ve İstihbarat!…
08:54 ROKETSAN, Türkiye’nin 2024’te savunma sanayisinde 7 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdi…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

100. Yaşında CHP: Nerede ve Nereye?

100. Yaşında CHP: Nerede ve Nereye?
12.09.2023
A+
A-

CHP, yüzüncü yaşını dejenere bir kurumsal yapının sebep olduğu sorunlar ve büyük siyasi başarısızlıklar ile tamamlıyor.

Yeni yüzyıla girerken ise mevcut durumun en azından yakın gelecekte değişimi zor görünüyor.

Dolayısıyla CHP adına yeni yüzyılda bir şeyler değişecekse bu değişim ancak seçmenin cezalandırma yönündeki doğrudan müdahalesi ve partinin oligarşik yapısını bozarak gerçekleşebilir.

TÜHA / TÜRKUAZ İnternational News Agency

İki Sandık Arası Sonuçlar - BAKİ LALEOĞLUTürkiye’nin saygın, güvenilir, bağımsız, tarafsız düşünce ve yayın kuruluşu olan SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’n Aylık Siyaset Toplum ve Ekonomi Dergisi Dergisi’nden Araştırmacı – Yazar Baki LALEOĞLU, “100. Yaşında CHP: Nerede ve Nereye?” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

CHP, kuruluş yıl dönümü olarak kabul ettiği 9 Eylül’de yüzüncü yaşını dolduruyor. Türkiye’nin ve hatta Avrupa’nın en eski siyasi partilerinden biri olarak CHP’nin Türk siyasal hayatında bıraktığı iz ve halen daha temsil ettiği gelenek oldukça önemli. Zira CHP, Kurtuluş Savaşı’na liderlik eden kadroların siyasi çatısı ve cumhuriyetin kurucu partisi. Kuruluş misyonu da toplumu ve devleti dönüştürecek politikaları üretmek ve uygulamak, kurucuların siyasi görüşlerini ortaya koymak ve siyasetin meşruiyet ölçeri olarak kırmızı çizgileri temsil etmekti. Kısacası dünyadaki muadilleri gibi kurulan yeni rejimin ve devletin hem idarecisi hem de bekçisiydi.

Günümüzde de buna paralel değerleri temsil etmeyi sürdürüyor. Fakat mirasçılık iddiasında bugünün CHP’si ile yüzyıl önceki CHP arasında büyük ve oldukça radikal farklar var. Bu durum tarihin, siyasetin ve hatta dünyanın dönüşen şartları, siyasetin gerekleri, kısaca zamanın ruhunun doğal bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Öte yandan Atatürk’e yaslanmak ve sembolizm dışında, ideolojik ve pratik siyaset açısından mirasçılık iddiası, oldukça tartışmalı. Tüm bunlara rağmen CHP, bugün salt sembolizmle dahi bazı siyasi değerleri, kendi tekelinde bulunduruyor. Hatta Türkiye’de siyasetin temel belirleyicilerinden biri olan kimlik odaklı siyasi ve toplumsal ayrışmanın taraflarından biri ve bu tarafın siyasi temsilcisi konumunda.

CHP yüzüncü yaşını işte bu konumda tamamlıyor. Ancak bunun ötesinde oldukça sıkıntılı bir durumda. Zira parti, neredeyse 50 yıldır iktidara gelemiyor, 21 yıldır tüm denemelerine rağmen aynı rakibe yeniliyor ve sonuncusu üç ay önce olmak üzere büyük seçim mağlubiyet ve hüsranlarına rağmen Atatürk’ün koltuğunda oturduğunu iddia edenler, sorumluluk alıp koltuğundan vazgeçmiyor. Bu durum ise CHP’nin mevcut durumu ve geleceği açısından oldukça karamsar bir tablonun ortaya çıkmasına sebep oluyor.

CHP: Türk Siyasetinin Hasta Adamı?

Gerek kamuoyunda gerekse kapalı kapılar ardında CHP merkezli yapılan tüm tartışmalarda partinin kurumsal yapısı, teşkilatlanma ve delege seçim usulü, ideoloji, söylem, strateji, lider, kadro vb. analiz ediliyor. Bunun neticesinde de birçok sorun tespiti ve çözüm önerisi ortaya çıkıyor. Doğrusu veya yanlışı bir yana, bu açıdan bakıldığında CHP’nin mevcut sorunları tespit etme veya çözüm yolu üretme hususunda herhangi bir sıkıntısı yok. Asıl sıkıntı, tüm sorunları üreten kaynağı tespit etme ve çözüm iradesi göstermekte. Diğer bir ifadeyle CHP’nin on yıllardır tedavi edemediği tek büyük hastalığının, teşhis ve tedavisini yapmakta: Partinin sorunlu kurumsal yapısı ve bu yapının yeniden inşası.

AK Parti’nin uzun yıllardır devam eden siyasi iktidarını ve seçmen nezdindeki popülaritesini açıklamak için kullanılan kolaycı argümanlardan biri “alternatifsizlik” iddiası. Ancak CHP’nin mevcut durumu göz önünde bulundurulduğunda söz konusu alternatifsizlik iddiası daha çok CHP için geçerli. Zira AK Parti’nin 21 yıldır devam eden güçlü iktidarı, ister istemez muhalefette de güçlü bir konsolidasyona sebep oldu ve CHP, sahip olduğu kurumsal geçmiş ve sembolizmin de avantajıyla muhalefette alternatifsiz bir konuma geldi. Bugüne kadar hiçbir siyasi girişim, AK Parti iktidarına alternatif olamadığı gibi yine hiçbir girişim ne merkez solda ne de muhalif blokta güçlü bir CHP alternatifi olmayı başarabildi.

Bu durum, CHP’yi kurumsal bir dejenerasyon çıkmazına soktu. Parti içerisinde, muhalefet olmanın ürettiği külfetsiz konfor, iktidar sorumluluğundan daha tercih edilir hale geldi. Zira muhalif bloktaki alternatifsizliğin sağladığı kazanımlar, daha fazlası için risk alınmadığı takdirde kendiliğinden elde edilir hale geldi. Böylelikle partinin sınırlı da olsa tüm kurumsal kapasite ve muhalif enerjisi, iktidarı hedefleyen bir rekabet yerine, her halükarda korunması garanti kazanımlara yönelik parti içerisindeki rekabet için harcandı. Bunun neticesinde ise parti kendi kabuğu altında, statükoya dört elle sarılan oligarşik bir yapı üretti.

Bugüne kadar hiçbir lider veya lider adayı da söz konusu yapıyı değiştirmeye yönelik istek, güç ve kapasite şartlarının tamamına, en azından aynı anda, sahip olmayı başaramadı. Dolayısıyla CHP, her ne kadar parti içi veya dışından zaman zaman iyi niyetli girişimler olsa da tamamen oligarşik yapının imkan ve sınırlarını belirlediği, yalnızca muhalif alanda siyaset yaptı. Lider ve lider adayları da bu oligarşik yapıyı değiştirmek yerine uyum sağlayarak hareket etti. Tüm bunların neticesinde de CHP, kurumsal yapı açısından bir dejenerasyon çıkmazına girdi. (devam edecek-CHP Seçmeninin Hayal Kırıklıkları)

***

Yazar hakkında

Baki Laleoğlu

Araştırmacı
Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun oldu. Çalıştığı konular arasında hükümet sistemleri, siyasal partiler, modern Türkiye tarihi ve Türkiye siyasal hayatı yer almaktadır.
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.